Parasızlığa tek çözüm artık Yılmaz ve Servet’in reklamda oynamasıydı. Servet, reklamı, madde madde hazırladığı ‘Yılmaz’ın uyacağı kurallar’ sözleşmesinin imzalanması şartıyla kabul etti. Oynadıkları bebek reklamı Yılmaz’ın spontane şirinlikleriyle reklendi, haftalardır beklenen öpücük sonunda bu reklam çekimi sayesinde vuku buldu. Servet’in gergin tavırları ise aynen devam etti. Çekimdeki bebeği de tehlikeli madde gibi tutması çok garipti. Selen’e de herhangi bir sevgi sözcüğü sarfetmiyor oluşu sizin de dikkatinizi çekti mi acaba?

Kızlar parayı aldıkları gibi icra borcunu kapattılar. Fakat olan olmuştu. Durumdan haberdar olmayan emlakçı evi satmıştı. Saadet ise Kemal’e karşılık ailesini seçmişti. Diğer taraftan Bedir, dolandırıcıları buldu. Tibet’in bu iş için tuttuğu adamlar olduğunu da öğrendi.

Son sahnede bir gizemle başbaşa kaldık. Ev ahalisi evin yeni sahibini gördüler ama bizim görmemiz haftaya kaldı. Sizce kim olabilir evin yeni sahibi? Tibet, Lale, Muzaffer? Yüz ifadelerine göre tanıdık gibi görünüyor bu kişi. Süreyya hanımın bir yüz çevirmesi Muzaffer Amca’nın olabileceği ihtimalini fazla olduğunu gösteriyor. Siz ne dersiniz?

Bu bölümde her şey çok hızlı apar topar yaşandı. Yılmaz ve Servet’in reklam sahnesi, az biraz Muzaffer-İsmail sahneleri dışında herhangi bir sahnede eğlenmedim. Servet’in bölüm boyunca takındığı gergin tavrı bana artık yeter dedirtti. Üstüne de Yılmaz’ın Servet’i kolundan çekiştirip Anıl’ı tartaklaması tuz biber ekti. Saadet’in mıyır mıyır halleri bu bölümde daha rahatsız ediciydi. Tam dozunu tutturduk derken tekrar çocuk tavırlarının ağır basması bölümün keyfini kaçıracak düzeye kadar dayandı. Sevda-Bedir olayı da gerçekten sıktı. Beni seviyorsun, hayır sevmiyorum olayını daha kaç kere izleyeceğiz acaba?

Sonuna kadar okuduğunuz için teşekkürler. Sevgiler.