Barutçu apartmanında ise kahvaltı sofrasında büyük bir savaş vardı. Bilmem kaçıncı geleneksel tutmuş kuymak dibini sıyırma meydan muharebesi hatta! Bir tarafta Doruk İdris, diğer tarafta Toprak Barutçu! Bir ellerinde ekmek diğer ellerinde çatal birbirlerine silah çekmeye hazırlanan kovboylar gibi pis pis baktılar. Üçe kadar sayıp kuymağa saldıracaklarken Leyla Toprak’ın elini tutup savaşın oğlu tarafından kazanılmasını sağlasa da kendi kalplerinde başka bir muharebeye sebep olmuştu.
Sinemaya gittiklerinde “Sadece bir gece için” düşünmeyi bırakmışlardı ama hayırlı işler Leyloş’cum. Kıyamıyorum sana’lar falan… Anlayalım yani…
Aynı zaman diliminin bir başka köşesinde ise Yalın ve Defne pikniğe gitmişlerdi. Arass Teknoloji çalışanları patron yokluğunda cıvıtmasazlarsa iyidir. Yeşim, Çınar’la denizde; Deniz, Ezgi arkadaşının peşinde; Yalın ve Defne piknikte… Nereden geliyor bu değirmenin suyu diye sormazlar mı adama?
Pikniğin başlıca konusu ise Yalın&Defne ilişkisinin artık Toprak tarafından da bilinmesi gerektiğiydi. Yalın yiyeceği lafların, yumrukların bilincinde ve korkusuzken Defne için aynı şeyleri söylememin pek mümkünü yoktu. Ama o da kaçak göçek ilişkiden sıkılmış durumda. Korkunun ecele faydası olmadığını biliyor.
Şirkete geldiklerinde ise çiftimiz asansörün cazibesine kapılıp cilveleşiyorlar. Artık asansör görünce aklımıza sadece yabancı filimlerden –bknz: Fifty Shades of Grey / Chiristian- alıntılar gelmeyecek. Maşallah bu sene yeni dizilerimizde bir asansör fantazisidir almış yürümüş. Eh, kaçınılmaz olarak basılıyorlar birine. Durumu kurtarmak içinse klasik yönteme başvuruyorlar. “Yaz kızım 200 torba çimento.”
Ofislerine girip Barutçu Gemicilik için yapılan yazılımın kullanıcı ara yüzü ile ilgileneceklerken bunu Damla’nın çok tan yaptığını öğrenirler. Bir önceki özetliyorum’da yaptığım “Playboy malikanesi mi burası?” sitemimin geri dönüşünü bu kadar çabuk alacağımı bilmiyordum, iyi saatte olsunlarıma denk geldi sanırım. Şaka bir yana Damla'nın bu melek hallerine kanmayın! Pek sevgili anneciğinin yeni planı bu; hanım hanımcık bir kız gibi davranarak Deniz’e yanaşacak ve diğerlerinin güvenini kazanacak. Defne ve Yalın onun yazdığı arayüze bakarken Damla hemen “Java ile yazdım ama istersen python’la da yazabilirsin tekrar,” diyerek de “işini yaptım ama hani sen beğenmezsen de sorun değil,” imajını verdi.
Çınar Süreyya Bey dedesinden desteği aldıktan sonra Yalın’la da buluşup konuşma kararı vermişti. Geçen sefer gittikleri yere gitmeyi teklif ettiğinde Yalın’ın kafasında bir ampul belirdi. Tenhada buluşma isteğinin tek bir sebebi olabilirdi, onun kızacağı bir durum söz konusu demekti. Aklındaki tilkilerle kabul etti buluşma isteğini. Çınar ile konuşmaya başladıklarında olduğu gibi söyledi Çınar, Yeşim’le evlenmek istediğini ve bunun bir aşk evliliği olacağını. Yalın direkt karşı çıktı ve rızasının olmadığın söyledi. Anne ve babasının da aşk evliliği yaptığını ve aşkları bitince de ayrıldıklarını önceki bölümlerdeki ıstırabından sevdiğimiz aşklarını anlattığı zamanlardan biliyoruz. Yalın’ın yaraları yine tuzum diyordu bu duruma.