İnadına Aşk perşembe günü birinciliğini elinde tutuyor yeniden! 11’inci bölümde yine bir sürü olaylar oldu ve açıkçası ben büyük bir keyifle izleyemedim, listelerde birinci olmasına ise gerektiğince sevinemedim. Hepimizin bildiği nedenlerden ötürü… Elimden geldiğince eğlenceli, hoş noktalara değinmeye çalışacağım ancak bir seferlik mazur görün beni. Olmaz mı?

Geçtiğimiz hafta Defne, Aras’ların evine baskın düzenleyip Yalın’a olan aşkını aile büyükleri ve abisinin huzurunda ilan etmiş “Ve sonsuza kadar mutlu yaşadılar” tadında bölüm sonu görmüştük. Ama tabii ki bu mutluluk sonsuza kadar sürmedi. Çınar faktörünü bir şekilde aradan çıkarmış olabilirlerdi ama önlerine bir adet de Toprak Barutçu vardı. Hoş, onun da derdi başında aşmıştı ama… Neyse!

Yeni bölümümüz Barutçu’ların apartmanında başladı. Defne’nin o muhteşem itirafının ertesi gününde yani. Defne ve Çınar kapı önü konuşmalarını yapıyorlardı. Bu konuşmadan şunları öğrendik. Çınar’ın niyeti çok ciddiydi, hayırlı bir iş peşindeydi ve her zamanki Çınar’dı. Bu verilerden yola çıkarak ulaşılan sonuç ise Çınar Yeşim’le evlenecekti ama Yeşim’in bu durumdan bir haberi yoktu ve Çınar’ın tek derdi aile büyüklerini ikna etmekti. Süreyya Bey’den o kadar korkmuyordu ama Toprak söz konusu olunca işi “oldu, bitti”ye getirme niyetindeydi. Bunun içinde ilk hedefi Süreyya Bey oldu. Defne’nin tüm uyarılarına rağmen hem de! Soluğu Yeşim’lerin evinde alıp ve Süreyya Bey dedesine durumu anlatmaya başladı heyecanlı heycanlı.

Heyecandan ve aşktan çocuklaşması ilk değildi Çınar’ın. Yeşim onun yüzünü avuçları arasına aldığında olduğu gibi yine çocuklaşıyor evlenmek istediğini söylerken. Toprak’ın kendilerine benzediklerini söylemesi geldi aklıma burada. Leyla ve o da çok çabuk evlenmişlerdi. Ne yalan söyleyeyim ben bile korkuyorum sonları benzeyecek diye. Çünkü Leyla da aklına koyduğu şeyi yapanlardan, sonra sonra eskisi gibi savaşmamaya başlamış bence. Bu süre zarfında Çınar Süreyya Bey’i ikna etmiş gibiydi hatta Süreyya Bey de Çınar’ı evlilik teklifi için ikna etmişti; Yeşim’e vereceği yüzüğün tasarımını kendinin yapacağını söyleyerek.

O sıralarda ise Yeşim evden çıkmaya hazırlanıyordu. Bir sonraki gün yapılacak barbekü partisinin organizasyonu ve yazılımın bütçe planlaması ile ilgili sorumlulukları “Âşıksın sen aklın bir karış havada!” sözleri ile hatırlatılmıştı. Duruma sinirlenip “Tutturdunuz bir âşıksın, unutmam ben!” resti çekip çıktı evden. Çıktı çıkmasına da “günaydın mesajını” yine kendi getirmişti Çınar. Aklını tutamadı, uçtu uçtu. Yeşim’in geldiğini fark ettiklerinde konuyu hemen değiştirip dedesinin teknesinden ve Çınar’ın kaptanlığından söz açıldı. Çınar’ı tekne kullanırken görebilme fırsatı ile yapacaklarını tümden unutan Yeşim onlarla birlikte geçireceği güzel güne odaklanmış bir şekilde denize açıldı.