Güneş, içini kemiren tüm olumsuzluklara inat kızlarını alıp bahçenin en güzel köşesine bırakıyor piknik sepetini. Belli ki bir gelenek olan kriz anı kurabiyelerini de yapıp herkese kendini temsil edeni dağıtıyor bir bir. Peri’ye yavru kelebek, kendisine anne kelebek, Selin’e kalp, Nazlı’ya da ayı… Herkes kurabiyelerini aldığında, yeni hayatın kattıkları temalı konuşma başlıyor haliyle.
Burada Selin’in söylediği cümleye çok güldüm, eskiden buralar dutlukmuş ben bu bahçedeymişim de evi benim üstüme yapmışlar gibi, ev bana alıştı, diyor. Aynen de öyle oldu, ev de ortam da Ali ve tayfası da Selin’e alıştı. Nazlı’nın hala bir yanı İzmir’e dönüş bileti peşinde, Peri ise uyum sürecini sorunsuz tamamlayanlardan.