Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
Yanlış sapağa girdin Mavi!
Sezon: 1 Bölüm: 26

Yok kimsesi kimsenin, hiç kimsenin... Kimsenin, kimsesi olamayan çocuk. Kimin bir şeyi olmaya çalışsa, yarım kalan çocuk. Bir umut, hep bir umut plastik çiçeklere su veren çocuk, olacaklar sensiz olmaz çocuk. Olmasın çocuk. Olmamalı çocuk. Sen hep hoş kal ama bak, bu dünya sensiz yürümez Ali. Yazmaya niyetlendiğin o ‘şiddet’li son, bu dünyaya namludan çıkan kurşun kadar ağır gelir Ali. Elinin tetiğe değdiği anda zamanı durduralım, gel konuşalım seninle yuvarlak bir masada, gözyaşlarımız o masanın tam ortasında, tepemizde belli belirsiz bir ışık. Önce dinle bir diyeceklerimi, sonra karışırsın zamana. Bilirim, olacakların seninle olması tüketecek seni. O kurşun değerse tenine ve delip geçerse içinin dağınıklığını, ulaşırsa yapmayı düşlediğine, yok olacaksın. Herkesin kalbinde, en çok benim kalbimde kapanmayan, kabuk bağlamayan bir yara olacaksın. Velev ki, o silah patlamazsa da bir sebepten, yaşayan ölüler kervanına katılıp, bayrağı devralacaksın. En büyük yara, bir türlü kapanamayan  o yara sende olacak, seninle yaşayacak. Soluğunu kesecek, mavine yağmurlar karıştıracak, bulutları hiç eksiltmeyecek. Yolların Ali! Senin seçtiğin yol çok tozlu, benimki ise yağmurlarından çamura döndü. Ya toz toprak içinde kalacağız, ya çamurlara bulanacağız. İkisi de çirkin. İkisi de pis. İlla birinden biri ya bu dünyada, sen gel dinle beni, çamurlara bulanalım biz. Batar çıkarız, parça parça kalırız belki. Kapanmayacak yaralar açarız avuç içlerimizde düşerken, kalkmaya çalışırken dizlerimiz parçalanır... Bakma bana öyle Ali. Kolay olacağını hiç söylemedim. Senin dediğin mi olacak, bak o zaman neleri izlemek zorunda kalacaksın gittiğin yerden: Toz toprağı sen silkeledin gittin, ama  üstüne basıp geçtiklerin, hayır düzeltiyorum üstüne basıp geçtiğin bir tek Selin, o çamurlarda kalacak Ali. Sen elini tutmadığından, beni de yanına alıp gittiğinden, kalkamayacak koca gözlü kız balçıklardan. İzlemeye cesaretin var mı Ali? Zoru seçersen,benim dediğimi yani, bak orada Selin. Bir adım önümüzde. Onu da katarız yanı başımıza, buluruz yolumuzu Ali. Hadi kalk, tek tek toplayalım gözyaşlarımızı masadan,  dönelim durdurduğumuz zamana, girelim çamura. Gelincikler açtıracağıma söz veremem, ama yoncalar bulurum sana Mavi! Yoncalar en çok çamurda yetişir bilir misin Ali?

“Dört yapraklı mı olacaklar?”

“Üçler daha çok Ali. Ama bak bir tane var yerini bildiğim, orada bir adım ileride işte, saçlarına güneş saklanmış, gözlerinde gezegenler gizli, parmak uçlarında yıldızlar ışıldıyor. O senin dört yapraklı yoncan Ali. Senin şansın. Senin koca gözlü kızın. Selin’in.” Hadi Ali, gel, içinin tüm kırıklarına sonlar yazacağım, yeter ki gel etme. Çekme o tetiği. Kurşunu kendine değil kahpeye atacaktın hani Ali, unuttun mu? Kim o söyle çevireyim namluyu, diye sorma poyrazınla. Ben de bilmiyorum kim suçlu. Ama ortada bir silah varsa ve illa patlayacaksa, boşluğa patlasın. Yazacağım sonda, bulup ulaştıracağım o kurşunu sahibine söz, sen yeter ki hedefi kendinden çek Ali.

Yok olmaz, dur Ali’m. Mavi gökyüzünde, bulutlara dönemezsin. Senin rengin mavi, mavinin milyonlarca tonunun hepsi sensin. O kurşuni renkleri süremezsin yollarımıza Ali. Bizim paletimize kurşun rengi ağır gelir, fırçaları okyanuslarda yıkasak akıtamayız ağırlığı, o sebepten sürme Ali.  Yok yok alamaz seni deli zaman, yapma Ali. Kurşuni renkleri sevmem imkansız. Güzü tanımam, güze hazırlanmam, mümkün değil. Olacakların sensiz olması imkansız Mavi. Dikenler batmış kalbinden öperim.

Tam tamına 23 dakikadır bakışıyorum imleçle. Cümlelerim tükendi. Bu kadarı bile nasıl çıktı buğulanmış gözlerimin, kırmızılaşmış göz çevremin arkasından anlamadım zaten. “Ali Tolga olmuş, Tolga Ali. Sanki Tolga Ali’ye hayat vermek için gelmiş gibi.” Bir başkası olmazmış, bir başkası olsa Ali böyle işlemezmiş içlerime. Ali benim doğmamış, belki de hiç doğmayacak oğlum, Ali benim yarım bırakmak zorunda kaldığım çocukluğum, Ali benim hoyrat yanım, Ali benim hiç söylemediklerim, Ali benim yitirdiklerim, Ali benim dikenlerim. Ali, bulutların üstünden beni izleyenlerim. Milyonlarcasını yazarım, Ali benim diye başlayan cümlelerin. Asla, asla silinmeyeceksin Ali, kalbimin en güzel yerinde, yüksek güvenlikli kalende uyurken sen, hep okşayacağım saçlarını. Ve Tolga Sarıtaş, seninle hayat bulan Ali gibi, hep ayrı bir yerde olacaksın benim için. Kimsenin ulaşamayacağı, en tepede bir yer buldum sana, orada hep özel kalacaksın. Ellerim patlayana kadar çarptığım alkışlarım sana. Unutursam kalbim kurusun.

1 2 3
Buse Savaş
15/12/2015 18:49
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR