Bölüme kısa kısa şöyle bir göz atarsak:
*Herkes hayata farklı bir pencereden bakar. Bunun sonucunda aynı olaya hepimizin verdiği tepki farklı olur. Türkan, evi Ömer'in aldığını bilse de bence kötü tepki vermeyecek; aynen şimdi sevindiği gibi sevinecekti diye düşünüyorum. Çünkü eski insanlar şöyle düşünür: Hayat müşterektir.
*Nihan İso ikilisinin Ömer'in evindeki maceralarına bayıldım. Defocikleri için kendilerini böyle bir pozisyona sokmalarına ayrıca hayran kaldım. Her ne kadar yaptıkları kötü bir şey de olsa böyle dostlar herkese lazım.
*Serdar'ın Ömer'e gelmesi iyi hareketti, ama yelkenleri bu kadar çabuk suya indirmesi hoşuma gitmedi. O kira konusunu da hemen kabul etmesi içime sinmedi doğrusu. Zaten pek bir işe yaramıyor. Bari dik dur be kardeşim!
*Nero - Koriş ikilisi her zamanki gibi şahaneydi. Arabadaki klip tadında sahneye (ürün yerleştirmeydi, ama olsun) ve evde yemek yerken konuşmadan durdukları sahneye bittim. Özellikle Koriş muhteşemdi. O zaten hep muhteşem şekerim. Ona muhteşem olmalar yakışır^.^
*Fındık kurdu Esra sen ne tatlı şeysin öyle yahu. Çocuk gözüyle aşkı tarif etti bize. "Bence sen ablamın beyaz atlı prensisin. Hem o masallardakine filan da benziyorsun bence." Bölümün en güzel anlarından biriydi.
*Necmi'nin Defne'ye söylediklerini doğru bulmakla beraber kendisini pek doğru bulmuyorum. Bütün yükü yıktınız bu kızın üzerine şimdi uzaktan ahkâm kesiyorsunuz. Bu beni çok sinir ediyor!
*Sude ve Deniz yakınlaşması gün geçtikçe daha da ilgimi çekiyor. Bu gözler Sude'nin ilk defa kötü bir oyuna hayır dediğini de gördü ya artık ölsem de gam yemem:) Bu ilişki nasıl ilerleyecek, nereye ilerleyecek merakla beklemekteyim.
*Yasemin ve Sinan ikilisi her zamanki gibi… Ben bu bölüm Sinan'dan evlenme teklifi bekliyordum, ama o da korkak erkekler kervanındanmış yahu! Yine de en az iki bölüm içinde teklif gelecek bence diyorum. Yasemin'i biraz tanıyorsam bunun acısını çıkartır.
*Defne Ömer'e "şirkettekiler öğrenmiş" dediğinde Ömer'in bir hamle yapmasını beklerdim. O sahnenin böyle geçiştirilmesi hoş olmamış. Benim tanıdığım Ömer İplikçi bunun acısını çıkartacaktır. Tıpkı bir zamanlar Defne'sini üzen Yasemin'i gözünü kırpmadan kovduğu gibi.
*Düğün sahnesinde kaçan gelinin Defne olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar bize tek gelin varmış gibi yansıtılsa da ben ters köşeler kraliçesi sevgili Meriç Acemi'nin yine vardır bir bildiği diyorum. Dün akşam twitter'da da yazdım. Eğer bir sezon finalimiz olacaksa (inşallah) işte dün akşam o düğün sahnesi tam da sezon finalinin son sahnesiydi diyorum. Tabii ki bence^.^
Gelecek bölümden ne bekliyorum?
Ayrılık çok uzun sürmeyecektir. Çok sıcak, alev alev bir barışma bekliyorum. Bizi şöyle Allahu Ekber dağlarının zirvesine taşıyacak bir kavuşma olsun inşallah^.^ Ömer ve Defne'nin başbaşa kalıp, uzun uzun konuşmasını, birbirlerini keşfetmelerini istiyorum. Aslında bunun için dağ evine gitmeleri yeterli. Mevsim uygun, zemin de müsait^.^ Bilmem anlatabiliyor muyum:)
Koriş'in bu mektup olayını Neriman'a anlatacağını ve Neriman'ın yepyeni planlarını izlemelere doyamayacağımızı düşünüyorum.
Ve bence artık Hulusi Bey’in zamanı geldi. Şu Türkan Hulusi çiftini izleyelim artık. Yarattığı fırtınayı da tabii… Bir de dede torun bir karşılaşsalar artık değil mi ama ya:)
Söylenenlere göre Elçin'imiz Sangu'muz biraz rahatsızmış. Dolayısıyla bu bölüme özel Defne sahnesi azdı. Sağlık her şeyden önemli… Sevgili Elçin Sangu'ya geçmiş olsun. Hemencecik iyileşip güzel dizimize hayat vermeye devam etsin inşallah. Ekibi de kutlamak lazım. Tam bölüm çekimleri başlamışken hesapta olmayan bir sağlık problemine rağmen iyi kotarılmış bir bölümdü. Kurgu ona göre yapılmıştı ve oldukça iyiydi bence. Emeği geçen herkesin eline, yüreğine ve zamanına sağlık…
Sevgili Kazım Koyuncu demiş ki "Sevgi bin kilometre ötede bile olsa, gelir dokunur bize" Defne ile Ömer'in sevgisi bize böyle dokunuyor ve hepimizi alıp harika hissettiğimiz yerlere götürüyor. Onlar böyle sevmeye, biz de hep böyle harika hissetmeye devam edelim inşallah.
Sevgiyle kalın...