Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
1.jpg)
Defne korkuyor, biraz mahçup hatta utanmış... Ömer'i de öfkeli zannediyor ama Ömer kızgın değil bilhassa kırgın,biraz yorulmuş, oyuncağı kırılan bir çocuk gibi kırılmış uçlarından hevesleri. Eğer bahsettiğimiz kişi Ömer olmasaydı tam da burada pes edeceğini düşünürdüm ama o Ömer İplikçi yani Kral Ömer. Belki o sahil ve o bank Ömer'in önce "Korkma,ben varım," sonra da "Güvenmiyorum," dediği bank. Şimdi ise tam orada gücünün, aşkının ve vazgeçmeyişinin göstergesi olarak kükrüyor Kral Ömer; tüm heybetiyle, sevdiğini öperek. Tavşancık şaşkın ama memnuniyetsizlikten yüzünde eser yok. İlk bölümün yansımasını bundan daha doğru bir zamanda izleyemezdik herhalde. Ha bir tokat gelir mi, o kadarını bilemiyorum. Ömer'in bu ani hareketi ne hırstan, ne kıskançlıktan; gerçekten izleyenler gözlerindeki o özlemi, sevgiyi rahatlıkla görebilir. İşte a dostlar sürünürsünüz, sürünürsünüz, gıcık olursunuz ve öyle bir şey olur ki hooop mutluluk Everest. Ve "Kiralık Aşk işte," der geçersiniz. Bizim hikayemiz hep mucizelerle dolu.
Defne de telefonunun şifresi "Defne" olan bir adamı üzmesin artık. Fragmandaki o maliyeci kılıklı adamlar beni biraz ürkütmedi desem yalan olur. "Sevmek ne uzun kelime" demiş Cemal Süreya... Hiç bitmez, gerçekse o duygu hiç geçmez, tam vazgeçecekken yeni baştan seversiniz ne kadar uzun ve meşakkatli olsa da. Hatta sevmek için ateşe kanatsız uçmayı bilmek gerekli. Birlikteyken "bir" olduğunu bilmek ve o şekilde tamam olmak gerekli. Bence artık kontrol edilemeyecek kadar hızlı giden bir aracın içinden inmeliyiz, şimdi uçurum kenarlarında oyun oynama vakti.*
*TNK-Unutmam Seni
