Clarke, kendine hissettiği öfkeyle savaşamayınca bunu başka birinden daha çıkartmak için atağa geçiyor. Lexa’dan nefret ederek biraz olsun rahatlayacak sanıyor ama yanılıyor, Lexa’ya baktığında gördüğü şey halkına edilen ihanet değil, kendine edilen ihanet. Elbette halkına yapılanı unutacak biri değil ama öfkesi yarı yolda bırakılmasına.

Bu bölüm bizi bu sahnelerden çok fazla bekliyor anladım, Bellarke hayalimi şuraya bırakıyorum, üzerini de örtelim de tozlanmasın.

Echo, Bellamy ve diğerlerini Zirve’nin olacağı yere gönderdiğinde yüzünde oluşan ifade bize yeterince sinyal veriyordu.  Beklenilen oldu, asıl saldırı Weather’ayken hedef şaşırtıldı ve tüm saldırı önleyici insanlar Ark halkından uzaktaydı.

Raven’ın bacağındaki sorun giderek yürütmeyecek hale ulaştığında, duygusal bir konuşma kaçınılmazdı. Ameliyat olmayı reddetse de asla kendini işlerden geri tutmayı da kabul etmiyor.

Sistemi açmak için uğraştıkları sırada, kendini görev için adayan biri sistemin kendini yok etmesini kuruyor.

Raven ve Sinclair dışındaki herkes havaya uçtuğunda, geriye bir Weather kalmıyor, son kalıntılar da yok oluyor.

Bellamy’nin kız arkadaşı da dahil, tam Clarke olmayacaksa bu kız kalsın dediğim zamanlarda üstelik. Bir insan ne kadar üzülebilirse o kadar üzdüler adamı, doymadılar, yok doymadılar.

Zirve’ye Wanheda girişi tüm gözleri üzerine çektiğinde, Clarke Lexa’nın önünde diz çökerek onun liderliğini kabul ediyor, böylelikle Ark halkı 13. Klan olmayı kabul ediyor. Buz Ulusu dahil herkes diz çöktüğünde, bu ilan ediliyor ve Kane mührü kolunda taşımaya başlıyor.

Bellamy, Octavia ve Pike içeri daldığında yaşanan kargaşanın ardından durum anlaşılıyor.

O sırada, telsizden herkesin öldüğü söyleyen Raven savaşı başlatan hıçkırığı atıyor.

Savaşı başlatan Lexa’nın emri oluyor, resmi olarak Buz Ulusu’na savaş açılıp Prensleri tutsak ediliyor.

Son vurgun ise Clarke’dan geliyor, Lexa’yla kalıyor, bir elçiye ihtiyacı olduğu için.

*buraya Bellamy’nin gözlerindeki hayal kırıklığı gelecek*

Clarke Kom Skaikru, aşkına.

13. Klan olan Arkadia, savaşa girmek için hazırlanmak için gittiklerinde bu kez Clarke’ın önünde diz çöken Lexa oluyor.

Adamlarından biriyle konuşurken de söylediği gibi "Clarke özel" bu sadece ona karşı hissettiği şeyle ilgili değil, bu Clarke’ın gerçek bir lider oluşuyla ilgili. Halkından kaçan bir lider, ne ironi ama.

Sen koskoca, bilmem kaç nesildir reenkarnasyonlarla kumandan ol, gel bir ergen kızın önünde diz çök, kim bilir kaç yaşında senin ruhun, ayıp ya hu. En azından, kendini adadın, artık Ark’ı satmazsın, o yüzden sana güveniyorum, savaşa girebilirsiniz, evet.

Buz kraliçesi ve onun intikam yeminiyle kapanış yapıyor bölüm, bakalım haftaya başımıza -yani başlarına- neler gelecek.

Dipnot: Her 13. Klan muhabbetinde, aklıma 13. mıntıka geldi. Öyleyse açlık oyunları başlasın, ay pardon savaş başlasın. Şans sizinle olsun.

Gelecek bölümden beklentilerim;

1- Jaha, Jasper, Mouty’i görelim, bu bölüm yoklardı özledim.

-Murphy de yoktu ama olmasa da olur-

2-Işık Şehri umudu biraz daha aşılansın.

3- Savaş geliyorsa gelsin, çok bekletmesin.

4- Buz Ulusu haddini bilsin, çok tantana yapmasın.

5- Raven tedavi olsun.

6- Bellamy artık üzülmesin.

7-Bellamy artık üzülmesin.

8- Bellamy artık üzülmesin.