İskender bu dizinin belki de en düz görünüp en gizemli olabilen nadir karakterlerinden. Nereden geldiği, kim olduğu, ne yapacağı ve nelere yol açacağı muallakta. Ahmed'i yenmesi hepimize işte kellesi gitti tepkisini verdirse de padişah ondan korkmadan, kimliğinin farkında olmadan, kendisini alenen yenen birinin çıkmasından oldukça etkilenmiş gibi duruyor. Son sahnede gözleri kapalı bir şekilde gizli bahçeye getirildi. Bakalım Nasya'yı görünce ne tepki verecek? Kellesi alınsa da alınmasa da buyrun cenaze namazına diyeceğimiz kesin.
Gelelim genel eleştirilere ve neden bu dizinin totalde izleyici çekemediğine.. Bunun için bir çok faktör var ama öncelikle iki tanesini sıralayacağım. Bir, bu dizide şu an star oyuncu yok. Herkes rolüne tam oturmuş, herkes kendi karakterinde döktürüyor. Ama öyle ki, dizinin en ünlü ismi şu an Hülya Avşar ama onun de pek bi' numarasını göremedik oyunculuk adına. Oyununu, giydiği kıyafeti, takındığı mimiği merak ettirecek oyuncu yok. Kısacası dizinin adı Kösem, ama dizide Kösem diye biri yok. Beren Saat'in yani esas Kösem'in eksikliği çok belli şu an. Baş rol mertebesi bomboş. Şu bi' gerçek ki siz şu an bize iki ergenin aşkını anlatıyorsunuz. Bu izleyici çekmeyen bi hikaye.. Anastasia bir an önce Kösem olmalı; Ahmed de olgunlaşmalı.
İkinci büyük faktör de kimin kim olduğunun belli olmaması. Muhteşem Yüzyıl'da hanedanın soy ağacı çok basitti, çözmek kolaydı. Ama burada millet daha hanedanı çözememişken, karşımıza hanzadeler, yeniçeriler ve celaliler koymuşsunuz. Her şey çorba! Biz şu anda aslında merhum padişah Sultan 3. Mehmed'in ailesini izliyoruz. Annesini, hasekilerini, çocuklarını, kız kardeşini. Ama dizide 3. Mehmed'in çevresindekilerle ilişkisinin bir bölüm dahi olsa gösterilmemesi; büyük bir kaosa yer açtı. Halbuki, dizi 3.Mehmed döneminde başlasa, hasekileri Handan ve Halime, kız kardeşi Fahriye, validesi Safiye ve evlatlatlarıyla muhabbetlerini; Halime'nin oğlu öldürüldüğünde yakarışlarını görseydik böyle mi olurdu? Bir bölümde bunlar istense yarım saatçik bir sürede bile anlatılırdı. Kısacası Ahmed'in ağzından değil de daha masalsı bir anlatımla bunu izleseydik, hanedan insanların kafasında otururdu. Gördüğüm eleştirilerdeki ortak tepki şu; o kim, bu kim anlamadım tarzında...
Sağlıcakla kalın,
Haseki Özkurt.