Sayın Koper ile başlayalım. Yaman hep böyle ol canımı ye! Gerçekten kendi özgüveni olan, hart hurttan beslenmeyen ama daha çok korkulan bir Yaman var artık. Gözüm falan doluyor anlatamam. Altınkoy ve Mira Beylice bu çocuğa nasıl iyi geldi böyle? Belki de arada Elif ile bir deneyip en kötüsünü gördüğü içindir ama Sayın Koper, hatta Koperlerden bir tane yoluna bir heartkidnapper olarak devam ediyor. En sevdiğim Yaman sahnesi, ve evet resmi olarak her hafta bir tane oluyor, gramofonla olandı. Yaman'ın fazla bir güç sarf etmeden gramofonu ikiye ayırması kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir andı. Yaman Koper Art Case part 2. Birincisi Altınkoy Müzayedesiydi. Sanatla yeni yeni kaynaşan Yaman, belaya tabii ki de bu aşk dolu bölümde bile bulaştı. Aşk dediğin en büyük beladır doğru ama Yaman yine Tozludere'den bir belaya saptı. O kadar evin içerisinde Mehmet'in ailesinin kapısını çaldılar ve Medcezir evreni bizi gene kovalamacanın içine soktu. Kaçırılma ve belaya bulaşma ile ilgili algının herkes tarafından karikatürize edilmesi çok güzel. Mert demişti ya zaten “Bu masada Turunç Nadir tarafından kaçırılmayan var mı?” diye, işte o hesap! Bu arada bize adam kaçıracak kötü lazım ya galiba!