Bölüm genel olarak iki hikaye bir adet de dizi içi ürün yerleştirmeli reklamdan oluşmaktaydı.İlk hikaye Şevket’in Meryem ile olan hesaplaşmasıyken,ikinci konu tabii ki Ertan meselesiydi. Reklamlar ise oldukça akıllı bir biçimde yerleştirilmişti.
Şevket ve Meryem hikayesi daha da ilgi çekici olmayla yıldırmak arasında bir yerde sıkışıp kaldı galiba. Yadigar da öğrendi mektupta yazanları, Şevket de öğrendi. Biz ise ucundan azıcık okuduk ama tamamına hala ulaşamadık. Ancak anladığım kadarı ile mektup Zeynep’e yazılmış. Meryem’in kaçtığı ya da her neyse gittiği adam tarafından yazılmış hem de. Yadigar duyunca Meryem’i haklı buldu , bakalım biz en önemlisi de Şevket ve Zeynep de haklı bulacak mı?
Ertan konusu ise sarpa sardıkça sardı. Herkes birbirini yanlış anladı en sonunda da Şevket her şeyi anladı. Mı acaba? Yok yok, benim de kafam iyice karıştı. Çünkü Cevat gibi kendi kendimle konuşmaya başladım yazarken. Aaa Cevat demişken, bu bölüm şu meşhur kasabımızı da yeniden görme şerefine nail olduk. Maşallah Allah sahibine bağışlasın çok yakışıklı çocuk ama amcasının onu Şaziment’e yapmaya çalıştığından haberi yokmuş meğer. Tabii bunu duyan Cevat sevinçten horona durdu.