“Harun o senin çocuğun değil!” Nerden belli? Emzikten! O zaman dön geri ve Dilara’yı terket Harun. Evet, direkt bunu yaptı. Şimdi burada bir parantez açıyorum. Bu kadının zaten kendinden olan ve olmayan üç tane çocuğu yok muydu? Sen bu kadını zaten sevmedin mi? Binbir badirenin üstünden atlayıp yeniden barışmadınız mı? Sen Dilara’ya olan biteni anlatmak için bile kapılarda beklemedin mi? Şimdi neden sorgusuz sualsiz çark etmeler? Yani velhasıl kelam, bu emzik meselesi bölümler önceden tahmin ettiğimiz gibi bizi yeniden acılara gark etti sevgili okur. Maide Maide’liğini yaptı ve ortaya bombayı atıp bıraktı.
Neyse ki ülkemizde güzel şeyler de oluyor. Cihan, gazetelerde çıkan haberlerin üzerine Ayşe ile barıştıktan sonra ilk iş Dilara’yı aldı karşısına ve boşanmak istediğini söyledi. Allahımmm ne büyük bir saadet anıydı bizim için. Dilara zil takıp oynayacaktı. Resmen devrim. Ama Cihan’dan gelen mutluluk çok sürmeyeceği için hevesimiz kursağımızda kaldı, Dilara daha ağzını açamadan Cihan Harun ona yanaşmasın diye yalıyı kale kıvamına getirmekten falan bahsetti. İkiniz de kendi güç savaşınızı acaba Dilara üzerinden vermeseniz mi? Az ötede mi oynasanız? Acaba senin sıkıcılığından bizi hangi koruma koruyacak? Kafamızda deli sorular, Dilara yine Cihan’la konuşamadan bu sahne bitti.
Bölümün bir diğer güzel sahnesi de Dilara ile Ozan’ın yalıda konuştuğu sahneydi. Dilara’nın ağzından ilk kez duydu Ozan; “Ben Harun’u seviyorum!” Dünyaya haykırılması, manşetlere çıkması, bilboardlarla şehri donatılası o söz. Dilara konuştukça içimizin yağları eridi. En zorunu geride bıraktın Dilara, en zorunu başardın.
Ama bizim ızdırap, acı ve kederimiz bitmedi. Nazmi, Cihan’a Dilara’nın Harun’un arabasından inerken çekilmiş resimlerini gösterdi ve Harun’u sürekli yalının etrafında gördüğünü söyledi.
Ofisten bir hışımla çıkan Cihan için, 65. bölüm fragmanından aldığım yetkiye dayanarak bazı laflar hazırladım tabii ki. Onları önümüzdeki haftaki ‘sen kim köpeksin!’ temalı yorumlamamda paylaşacağım. Anladınız siz onu ☺