Hazal’ın yalanı herkesi yıkıyor!

Ne yalan söyleyeyim, yürüyebildiğinin Hazal’a yakışır bir şekilde ortaya çıkmasını bekliyordum ama bu kadarını tahmin etmemiştim doğrusu. Ancak Hazal’ın söylediği yalan bu sefer pahalıya patlıyor. Sonuç olarak herkesi karşısına alıyor, her defasında kollarında ağladığı Gülseren’i bile; üstelik zeytin yağı gibi üste çıkmaya çalışsa da Dilara’ya kar etmiyor. Hatta Dilara Hazal’ın tüm bu yalanları Gülseren ile birlikte planladıklarından fena halde emin, Gülseren’e tepkisi de bu yüzden haliyle ağır. Hazal’ın herkesi paramparça eden bu yalanı yalıdaki yaşantısının da sonu oluyor. Zaten Hazal  bir tek bunun için üzülüyor ya bu çok belli, Gülseren’den de eskisi gibi yüz bulamıyor. Ee Hazal’cım herşey güllük gülistanlık değil bu hayatta değil mi canım, bir bedel ödemenin vakti geldi de geçiyor bile. Özellikle Gülseren’in hayal kırıklığı o kadar gerçekçiydi ki kadıncağız ne bilsin Hazal’ın  oturduğu yerde yediği naneleri? Gülseren tam Hazal’ı karşısında yürürken bulduğuna sevinmişken Dilara ana-kızı kapının önüne koyunca sevinci fena kursağında kaldı ama Gülseren’i tebrik ederim Hazal’a yüz vermedi, helal olsun!