Hoş geldin Oytun. Öyle hırslı ve gözü kara bir babadan böyle aklı selim sahibi ve mütevazı bir evlat daha. Umarım bu öngörümde beni yanıltmazsın Oytun'cum. Tüm bu davranışlarının sebebinin Maral'ın kalbini çalmak olduğunu düşünmek istemiyorum. Maral'ın, Luna'nın cirosunu yukarı çekmek için ustasından aldığı sekiz bin liracık parayı nasıl da "Ben öderim," diye atlayıverdin öyle. Her şey Luna içindir diye umuyorum. Tabii, patron çocuğu olunca, usta da teklifini kabul etmek zorunda kaldı. Bu mesele de böylece kapandı. Yani, işin parasal kısmı kapandı kapanmasına da bana orada başka bir problem varmış gibi geldi. Sarp, Oytun'un parasının gücü karşısında biraz ezildi sanki. Bir triplere girdi. İlk görüşte aşık olmuş mudur Oytun Maral'a emin değilim ama eğer ufacık da olsa gönlü kaydıysa eğer, ilerleyen bölümlerde Oytun vs Sarp izleyeceğiz demektir. Bende yalan yok, geçen hafta söylemiştim Sarp'ın hallerini çok tutmadım diye. Yine de bu atışmada Oytuncu olurum demem için çok erken. Her ne kadar Oytun'un babasının odasındaki tabloyu yorumlayışı, ben sanattan anlarım hareketleri çok tatlı olsa da babasının parasıyla artistlik taslamasına çok kanım ısınmadı (yanlış hatırlamıyorsam öyle ahım şahım bir geliri yoktu Oytun'un, neyle meşgul olduğunu da tam öğrenemedik). Luna'da işlerin yoluna girmesindeki katkılarından dolayı sana da sekiz puanı layık gördüm bu hafta. İyi bir giriş yaptın bence. Yolun açık olsun.