Emir;
Gözlerin gözlerime değince
Felâketim olurdu ağlardım...
Beni sevmiyordun bilirdim
Bir sevdiğin vardı duyardım
Çöp gibi bir oğlan ipince
Hayırsızın biriydi fikrimce
Ne vakit karşımda görsem
Öldüreceğimden korkardım,
Felâketim olurdu ağlardım...***
Sevdiği kadın için dünyaları yakıp yıkmaya, can almaya, can vermeye hazır olan adam Emir. Onun sevdası da bir kara sevda değil mi? O da Nihan'ı seviyor, o da karısını kaybetmek istemiyor... Onu zorla kendisine eş yapmış olsa da onu saçının bir teline gelecek zarar için dünyadaki tüm insanlığı öldürmeye hazır. Emir Kozcuoğlu güçlü bir adam. Emir Kozcuoğlu geçmişteki yaralarını Nihan'ın hayaliyle sarmış bir adam... Ondan gelecek tek bir şefkatli bakış uğruna geçmişini de geleceğini de yakmak için dakika beklemeyecek bir adam. Küçüklüğünden beri annesi hariç herşeyin anında elinde olmasına alışmış. Tüm güç elinde ama sevdiği kadının başkasını sevmesini engelleyemiyor, onu engellemeye gücü bir türlü yetmiyor. Onların arasındaki aşk öyle güçlü ki; bir şeyi kapatsa hemen başka bir pürüz doğuyor. Şimdi en büyük tehlike ile karşı karşıya... Kemal'in çocuğu... Başta karısının içinde Kemal'den olan o parçayı söküp atmayı düşünüyor ama sonra kıyamıyor sevdiğine, yapamıyor... Şimdi kim diyebilir bu adam sevmiyor diye? Kim diyebilir Emir sevmeyi bilmeyen bir adam diye? Emir seviyor, Emir sevmeyi biliyor ama tek hatası güzel sevemiyor; hırçın seviyor, zorla seviyor, kırarak, yıkarak, yakarak seviyor... Bu hikayenin kötüsü Emir değil. Emir'i bu hale getiren Galip'tir bana göre... Annesini ondan çalan, ona her istediğini hemen elde etmesini sağlayan babası Galip... Emir şimdi vuruldu. Öleceğini sanmıyorum ama uyandığında çok daha hırslı bir şekilde geri dönecek bence. Umarım Nihan bu sefer onun tarafına geçmez, umarım Emir'i Kemal'in bebeğine babalık ederken görmeyiz... Umarım Kemal'in zekasını bu kadar hafife alıp bizi sinir krizlerine sokmazsınız!...
***Atilla İlhan - Üçüncü Şahsın Şiiri