Haydar Amca’yı gereksiz buluyorum. O nasıl saçma bir karakter? Gündüz gözü plaj basıp, beş yaşında çocuk gibi davranmak da nesi? Allahtan Üzüm Yenge’miz var... Bin şükür.
Yalnız Haydar Amca "Menderes gelse," dediğinde, Su’yun tepkisi muazzam değil de neydi? Tam günümüz gençliğine gönderme... Sevdik! İşte tam da bu yüzden Bodrum Masalı’nı seviyoruz. Öyle gerçek ki... Evren gibi bıkmadan, usanmadan, ders almadan her defasında daha korkunç kötü olmaya ant içmiş adamlar var tabii hayatta, sonra Faryalılar var, ümitsiz romantikler. Gözdeler var, hinliğin kitabını yazacak, hırs küpü kadınlar. Yıldızlar var, sıkıcı kelimesinin yetmediği. Aslılar var öyle aşıklar ki, insan kahroluyor. Ateşler başka bir boyutta yaşıyorlar! Misal onların genelde sarışın, beyaz giyip ,üstlerine hiçbir zaman hiçbir şey dökmeyen, fönsüz sokağa çıkmayan, pırt yapmayan aşkları var. Alaralara her daim herkes aşık zaten. Ergen erkek dediğin Alara’ya bayılır; ama sonra büyür, gözleri görür. Baktığı yönde Aslılar durur. Dursun ya. (Bence durmalı.)
Kelebek, uzunca zamandır görmedim öylesini ama ona yakın tipler de var. Sırf Su mutlu olsun iki sırıtsın diye şaklabanlık yapan... Horon tepti di mi o? (Tepti, tepti.)
Faryalı ve Yıldız 16 yaşlarına döndüler bu bölüm, orası tamam! Birlikte ağızları açık poğaça yiyip kıkırdıyorlar! E haliyle Şule sinir harbi yaşıyor. Aptal aşık kadınlar en sevmediğim türdür. Ne yapacaklarını asla kestiremezsiniz çünkü. Başkasının olacağına kara toprağın olsun kafası en zararlısı. Şule yeri gelmişken, kırmızı giyme. Hem saçın kırmızı hem elbisen. Olmamış.
Gönenç yine apaçilikte sonsuz diyarlara yol almış..
Adam Gözde’ye körkütük aşık olmuş, kalkıp bir de Uzay’la tanıştırmak için yemekler falan. Hayır gerçekten bazı insanlar über şanslı be. Misal Gönenç Bey, adamın altıncı his sınıfta kalmış, kendi evladını hiç tanımamış, kapasitesinin farkında olmadığı gibi bir de sonsuz güven! Uzay üveyi bırak öz evladın olsa da sevilmez be canım! Olacak gibi değil..
Aslı’dan hep beklediğim o acıklı hikaye de geldi sonunda,çok şükür. Hoş geldi. Bu boynu büküklük, ürkeklik ondan demek.
Uzay Uzay olalı en azından bir işe yaradı, Ateş-Aslı ikilisini yerin dibine kapadı. Çıkamasınlar oradan!
Uzay fakir değil belki ama bu hafta yemek yeme sanatından sınıfta kaldı. Pek fena.
Gönenç o kadar saf ki insan bazen düşünüyor acaba 11 yaşında mı durdu beyni diye. Uzay’ın bu numaralarını yemesinin başka bir açıklaması olamaz. Ne olursa olsun, şartsız şurtsuz sevgi bu değil. Tamam Gönenç Uzay’a çok düşkün anladık ama zaaflarını, açıklarını, kötülüklerini görmek istememesi çok enteresan. Sonuçta kocaman adam! O servet batsın inşallah, amin! Sen o serveti haketmiyorsun Gönenç!