Bölümde çalan şarkı : Violent Femmes - Add It Up
Sekiz aylık hasret bitti, The 100 tozuyla, çamuruyla, kovalamasıyla, kaçmasıyla, hayatta kalmaya devam etmek için evimize konuk oldu.
Öylesine çok bekledim, öylesine çok özledim ki izlerken her sahneyi başa aldım. Tamam, en çok Bellamy sahnelerini başa aldım ama beni bunun için suçlayamazsınız değil mi?
Onlar için üç ay bizim için sekiz ay önce John’u yani Murphy’yi, izleme odası gibi bir yerin içinde kilitli halde bırakmıştık, orada da bulduk. Çıkmak için elinden geleni yapsa da başarısız olmuş seksen altı günün sonunda ezberlediği videokasetler ve tükenen yemeği yüzünden pes etmek üzereyken açılan kapılarla birlikte Jaha’nın içinde bulunduğu yere ulaştı. Jaha’yı da bıraktığımız yerden aldık ama yeni sürüm Jaha biraz daha fazla inançlı biraz daha fazla kafayı sıyırmış konuşuyordu. -Ben demiyorum, Murphy diyor.-
Işık Şehri’ne meditasyon yoluyla gitmiş bir Jaha var elimizde, bakalım daha neler göreceğiz, adam uzaydan camı kırık kapsülle geldi, halkına kavuştu yetmedi şimdi de Işık Şehri peşinde, her ülkede bir Jaha olsa sırtımız yere gelmez.
Jeneriğini bile özlemişim dizinin öyle bir özlemek, kavuştuk ama yetmedi, kırk iki dakika çok az geldi.
Bellamyy’i elbette bıraktığımız yerden almıyoruz, zaten bıraktığımız yer yokluğunda en çok içimi acıtan yer, o sebeple isabet olmuş.
Ark halkı elinde kalanlarla yeni bir takım, ordu kurmuş, eğitimlere de tam gaz devam ediyor. Üç aydır, yani bizim onları görmediğimiz sürede hiç saldırı almamışlar, bu da demek oluyor ki bizi beklemişler. İkinci bölüm itibariyle Kod Adı : Wanhade başlıklı savunma ve gerekli yerde saldırma planlarını uygulayacaklarından şüphem yok çünkü yine dünyanın tüm yaşayanları Clarke’ın peşinde.
Clarke nerede mi? İşte herkesin aklındaki soru bu. Clarke bulunmak istemiyor, avlanıyor ama bilmediği bir şey var her an av kendisi olabilir.
Yeryüzünü bölümlere ayırmışlar, kendi içlerinde kurallar koymuşlar ve kimse kimsenin bölgesine geçiş yapmıyor. Sekizinci bölgeye kendi insanlarını bulmak için geldiklerinde Buz Ulusu dedikleri halktan kişilerle karşılaşıyorlar ve bu kısımdan Wanheda’nın (Clarke) arandığını öğreniyoruz.
Jasper, üç numara saçları, boğazında bıçak varken bile psikopat gülüşüyle Buz Ulusu’ndan gelenlere kendini öldürtmek üzereyken Bellamy ve takımı erken davranıyor. Tabii bu Jasper’ı hasarsız kurtarmıyor, gerçi en büyük hasar kalbindeyken boynuna aldığı bıçak kesiğinin çok da umurunda olmayacağını görüyoruz.
Maya’dan sonra Jasper olmuş sana Emir’in Yolu. Demek ki neymiş, yerli ya da yabancı her dizide sevdiceğinin ölümüne şahit olan her adam saçlarını üç numaraya vurdurup kendini ölümlere atmaktan çekinmiyormuş. Ark -artık Arkadia - halkı Jasper için seferberlik ilan etmiş gibi görünse de tedavi süreci biraz daha sancılı geçecek gibi.