Zafer gecesinin ardından herkes kutlama ve gülen yüz görmek isterken ne Ömer’in ne de Sinan’ın buna hali yoktu. Zoraki gülümsemelerle durum geçiştirildi. Sinan ayrılık işlemlerini başlatmak için şirket avukatını çoktan çağırmış bile. Evet, her şeyi başlatan Sinan’ın hatası oldu aslında. Fakat dediği gibi Ömer hiçbir şekilde konuşma çabalarına karşılık vermedi. Sinan’ı öteledi demek yanlış olmaz. Şimdi karşılıklı atılan adımlar onları ayrılık noktasına getirdi.
Flashback’lerle Ömer ve Sinan’ın şirketi kurma sürecine geri döndük. Burada kilit noktanın Koray olacağını nereden bilebilirdik ki? Sinan ve Ömer %49 hisseyle şirketin büyük ortaklarıdır. Gel gör ki vakti zamanında şirketi kurmak için paraya ihtiyacı olan ikili bu parayı Koray’dan almışlardır. Koray’ın bile unuttuğu, bilmediği bir şey. Şirketin %2 hissesine sahip olduğundan küçük ortak olarak o kiminle olmayı seçerse şirket o kişi de kalacaktır. Bölüm bittiğinde hala bunun kararını vermiş değildi.
Asıl mesele bunu duyan Deniz’in yine hain planlar yapmaya başlamasında… Ne yapacak? Bilinmez. Ama Defne üzerinden oyunlar oynayacağını düşünüyorum. Belki onun sırrını bir şekilde öğrenir. Defne onun şu an baş düşmanları olduğunu bilmiyor. Bu da elbette “saçma tesadüfler” kısmına altın harflerle yazdırılmalı. Yani “Bu Deniz kimdir?” diye bir kere de olsun merak etmez mi insan? Bunu nasıl düzeltecekler bakalım…
Patron olduğunu öğrenen Koray’ın ilk işi de Yasemin’i kovmak oldu. Yani tam olarak öyle denemez fakat orada şarkı söylemesi v.s çok eğlenceliydi. Koray’dan inciler: “Vurur yüze ifadesi, kovdum seni bitanesi!” Bu vurur yüze sözleri biraz germeye başladı beni açıkçası ama olmazsa olmazdı herhalde bu sahne için.