Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
logo logo logo logo logo
Bu sitede yer alan yazılardan yazarların kendisi sorumludur.
Referans vermeden kullanmayınız.
ÖZETLİYORUM
İtalya, İbrahim Çelikkol, Belçim Bilgin, kırmızı Ferrari
Sezon: 1 Bölüm: 1

İtalya, İbrahim Çelikkol, Belçim Bilgin, kırmızı Ferrari. Dikkatimi çekebilecek dört şey hepsi bir yerde, gud aydia. Gelelim olmazsa olmaz tesadüflerimize. Üç Türk’ün döner kapıda sıkışması olmayacak şey değil, tamam ama gerek var mıydı bilemedim. İbrahim Çelikkol’un canlandırdığı Ali Nejat ve Ege Aydan’ın canlandırdığı Ayhan karakterinin oturdukları restoranda, Ayhan’ın anaflaktik şok geçirmesi ve şansa bakın ki aslen çocuk doktoru olan Naz’ın tam oradan geçmesi, hadi ona da tamam. Sonuçta karakterlerin hayatları bir şekilde kesişmeli, ee birbirinden tamamen bağımsız bu hayatlar da ancak tesadüfler kumpanyasıyla birleşebilir. O yüzden haydi demedim bir şey.

Bu arada yanlış anlaşılmasın karakterlerimizin hiçbiri İtalya’da yaşamıyor. Naz bir konferans için gelmiş, Ali Nejat ve Ayhan da hem tatil hem iş. Naz o gün dönecek ancak Ayhan’ın ölümlerden dönmesi ile birlikte Naz uçağını kaçırıyor. Ayhan hastanede kalmak istemiyor, Ali Nejat ısrar etse de Ayhan, Naz ile birlikte ikna ediyor onu. Tesadüfe bakın ki İtalya-İstanbul seferi yapan uçaklar iki gün boyunca dolu. Ali Nejat hooop atıyor Naz kızımızı ve Ayhan abimizi özel uçağına -tabii ki de özel uçağı var, kam onnn- geliyorlar Türkiye’ye. Uçak kalkmadan önce Naz’a bir telefon geliyor, bir hastasının ateşini düşüremiyorlar bir türlü ve Naz’ı arıyorlar nedense. Doktorların hepsi aynı anda yıllık izin kullanmış herhalde. Aslında her şey iyi gidiyorken bir anda bir soğuma geliyor bana diziden. Sebebi şu ki: Naz ‘Niye ateşi düşmüyor bu çocuğun, antibiyotik de veriyoruz halbuki!’ diye sesli düşünürken bir anda şimşekler(!) çakıyor. Ateşi düşmeyen çocuğun annesine soruyor: “Havalar orada iyiydi, pikniğe gittiniz mi?” diye, evet yanıtını alınca da “Çocuğun vücudunda kene arayın,” diye kapıyor telefonu. ALLAH AŞKINA, hangi alakaya maydanoz? Hava güzeldi, siz kesin pikniğe gitmişsinizdir, çocuğa da kesin kene yapışmıştır, nasıl bir kurgu? Haydi bunu geçiyorum, Naz’ın telefonda konuştuğu kardeşi de doktor, kaldı ki orası bir hastane ve tek doktorun Naz olmadığından eminim, çocuğun vücuduna bakmaz mı insan? Naz bunu telefondan tahmin edecek kadar zeki ama oradaki hiçbir doktor bunu aklına getiremiyor öyle mi? Lütfen, dalga geçmeyin insanla.

Biz bir yandan da Naz Elmas’ı izliyoruz ama minnak oğlu Kaan ile birlikte. Annesi çalıştığından Esma Teyze (!) bakıyor Kaan’a ancak Kaan ona gitmek istemiyor. Asla ve kat’a samimiyetsiz bulmadığım iki çocuk oyuncudan biridir bu arada, Kaan’ı canlandıran, Aybars Kartal Özson. Muhteşem Yüzyıl ve Bir Çocuk Sevdim’den hatırlayabilirsiniz. Naz Elmas, Didem yani ufaktan sinyaller veriyor, hastalığına dair.

Gün akşam oluyor. İstanbul’a dönen Naz, kene faciasından kurtardığı(!) hastasını görmeye, hastaneye geliyor. Bir taraftan Kaan’ın ateşi çıkıyor, hastane yolları taştan. İğneden korkan Kaan’ı bilin bakalım kim ikna ediyor? Kaan iğnesi olduktan kısa bir süre sonra annesi Didem, Naz’ın yanında nöbet geçiriyor.

1 2 3 4
Buse Savaş
08/01/2016 10:21
YORUMLAR




BUNLAR DA VAR