d) Bir sonraki durak, dekorasyonu kontrol eden Caroline’ın bu sefer Tyler ile arayı düzeltmeye çalışmasıydı. Bazen diyorum fazla mı üstüne gidiyorum diye ama yok yani. Tyler’ın Stefan’ı katarak ‘eski sevgilimin yeni sevgilisi’ başlıklı konuşması biraz ezikç Caroline ile totalde iyi kötü toparlayıp eski normal ve birbirlerine laf yetiştirir hallerine döndükleri söylenebilir.

Diğer taraftan Liv kısmıysa komikti. Tamam, “Burada ne işin var?” sorusunu şaşkınlığına vereyim ama Liv ile ayrılırlarken Liv’i anlayabildiğimi yazmıştım; hala da düşüncem değişmedi. Gelecek bölüm içinde barışırlar da Tyler öyle mi gider bilmiyorum ama Tyler-Liv konusunu azıcık daha işlerlerse güzel olur.

Ekstra 3: Michael Trevino’nun kadrosuna girdiği The Kingmakers’a ABC onay verMEdiğini açıkladı. Yani bundan sonra onu daha hangi dizide görürüz bilmiyorum ama Eylül’de görmeyeceğimiz kesin gibi bir şey.

* Geldik sırada Damon’ın insan haliyle ilgili görüntülere. Güzel aktardıklarını düşündüğümden beğendim. Tabii bu Damon’ın insan olmasını istemiyor olmamdan da olabilir, konu aşk olunca duygusuzluğum tuttuğu için de olabilir. Stefan nihayetinde elinden geleni yaptı; aslına bakarsak aşağı yukarı bence başarılı da sayılırdı. Ama ne zaman Damon yaşlı, tartışan ama nihayetinde birbirlerini sevdikleri için kısa sürede aralarını düzelten o çifti gördü; her şey yalan oldu. Döndük hooop başa.

İyi halt oldu. İnsan olmayacağını tahmin ederek izliyorsan sinir olmadan edemiyorsun işte. Ardından da gidip Elena’ya kararını açıkladı. Yetmedi, ‘samanlığı’ hem kelime hem de mecaz anlamda seyran bile yaptılar!