Her şeyden kurtar kendini, hiçbir şey kalmasın sağında solunda, haa ceplerini de iyi yokla. Sevgi hariç hiçbir şey giremez evimize, unutma. Neresi mi evimiz? Bu gök bizim evimiz. O gök altında, gözlerimizin değdiği her an yalnızca bize ait olan bir evin içindeyiz. Herkes uyusun, herkes. Zaman dursun, gerek yok ki zaten akmasına. Bir sen kal burada ayakucumda, bir de ben soluklanayım saçlarının yanında. Şu meşhuuuur yarımdan tam çıkarma meselemiz vardı hatırladın mı? Ne kadar varsa bölünmüş yanımız hepsini bırakmalıyız eşikte. Ancak öyle biz oluruz, bütün oluruz, aynı evin içinde bir oluruz. Biz bu eviz çünkü, bu ev bizim çünkü. Bir sen kal benim yanımda bir de bu uçuk mavi gök. İkimiz birden sevinebiliriz çünkü, göğe bakalım.
Ayşegül’le Poyraz’ın çok sahnesi vardır birbirlerine aşklarından benim ellerime düşen ama sanırım Göğe Bakma Durağı’nı okudukları sahne en güzeli olarak baş köşede parıldayacak uzun bir süre. Yukarıdakiler yalnızca şiir sebebiyle girdiğim ruh halinde değil, onların aşklarına bakarken hissettiğim ruh haliyle de yazılmıştır. Ayşegül’den Poyraz’a ya da Poyraz’dan Ayşegül’e, içiniz nasıl istiyorsa öyle okuyunuz. Ben buraya şiirin tamamını da bırakıyorum, bunca kötülüğün, siyahın içinde belki biraz olsun güzelleştirir gününüzü.
İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım
Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
İnecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam birde ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumıyalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım
Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukca güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım*
* Göğe Bakma Durağı, Turgut Uyar