Bölüm, Hülya'nın çaresizliğiyle başladı. Her hafta bir doz alıyoruz Hülya'nın bu iç hesaplaşmalarından, kendisiyle konuşmasından... Dizinin en sevdiğim yanlarından biri de bu zaten. Kameranın Hülya'nın o güzel, bakmaya doyulamayan gözlerinin en içine girip, kendisiyle konuşup, yine çareyi kendi aklında araması benim için bu dizinin en ince detaylarından biri. Hülya, gözlerine şiirler yazılası kadın... Bakışlarını şahane kullanıyor.
Kaldığım yerden devam edeyim, yoksa bu dizideki sevdiğim detaylara girersem asla işin içinden çıkamam. Cem, tüm yüzsüzlüğü ile Hülya'nın karşısına dikilip dudak uçuklatıcı bir meblağ istediğini söyledi. Cem'i ilk gösterdikleri bölüm (şirkete müthiş karizması ile girdiği) bu karakterin içinden bu şekilde bir yüzsüz çıkacağını tahmin etmiyordum çünkü o lüks ötesi arabasını satsa zaten Hülya'dan istediği miktara yakın bir para eline geçer ve o kumar borcunu ödeyebilir. Cem gibi karakterlerin altının ve hikayede varoluş sebebinin biraz daha doldurulmasından yanayım. Zaten oyuncuya yapılan dublaj hiç yakışmıyor. Aslında bu konuya gelmişken ben Cem karakterini canlandıran Recep Güneysu'nun oyunculuğunu biraz daha geliştirmesini temenni ediyorum çünkü dizinin oyunculuk dersi veren genç erkek karakterlerinin (Tayanç Ayaydın, Birkan Sokullu, Olgun Toker) yanında azıcık eğreti duruyor.
Dizinin diğer bir kötüsü Zeynep'in planlarının ters tepmesi, daha doğrusu Hülya'nın yine kıvrak zekasını kullanıp olayı ustalıkla kendi leyhine çevirmesi onu ailenin gözünden yeniden ve yeniden düşürmekle kalmadı, tekrardan bozguna uğrattı. Hülya fazla akıllı bir kız. Onu tehdit eden Cem'i bile piyonu yapabilecek kapasitesi var. Aynanın karşısında Bihter Ziyagil edasıya gülümsemesi ekrandan bana tüm enerjisiyle geçiş yaptı. Dizi ya da filmlerde böyle güçlü kadın karakterler görmek bana müthiş haz veriyor. Zeynep ise, karakteri gereği yenilgiyi kabullenemeyen, hırslı ve onun olanı paylaşamayan bir insan. Hüseyin'e olan takıntılı aşkıyla onu yıllardır boğmuş ve zavallı Hüseyin kendisini ailesine adamaktan istemediği bir hayatı yaşamaya mahkum olmuş. Zeynep'in içinde de iyilik var tabii ki. Pelin Öztekin'in müthiş mimikleri bunu çok iyi yansıtıyor ama bu hikayede ne yazık ki tuttuğum taraf onun değil, Hüseyin'in tarafı... Zeynep'in herkesin gözleri önünde Hülya'ya savaş açmasını değil, gizliden gizliye onu bitirmeye çalışmasını tercih ederdim çünkü Bayram Bey'in de söylediği üzere Hülya insanı suya götürüp, susuz getiren cinsten bir insan. Bana göre Zeynep'in o kadar zekaya karşı bunu görememesi büyük yanlış... İşte bu sebepten kendi adına ne kadar haklı da olsa Zeynep kendi sonunu kendi getirecek.