Bu hafta Defne- Ömer'den gülemedik belki Yasemin- Sinan çiftinden güleriz diyordum ama onlar da değişik yollara saptılar. En başından düşünmeyip ilişkinin şu noktasında Sude'den izin mi alınır Yasemin yeaa. Yolun başını tutmuşsun kaptır git işte nerden çıktı bu Ömer etiği. He en başından yapsaydın çok şık bi hareket olurdu. Hem Sinan'dan kaçıp hem etrafında istemen mantıksız oldu yani böyle. Şimdi bu adam ne yapsın. Gerçi senin de biraz burnun sürtsün Sinan. Sude'nin hislerini biliyorsun senin de ona hislerin vardı güya ama Yasemin'e akmakta bi sıkıntı görmedin. Nöro'nun dediği gibi gibi tam bir pislik mikrop ha insan kızamıyor da. Umarım kanırtmadan yolunuzu bulursunuz size üzülecek bir motivasyon kalmadı bende zira.
Sude demişken zaten yıllarca sevdiği adamı "al karşim senin olsun tepe tepe kullan" diye Yasemin'e vermesi beklenemezdi. Yıllarına yazık, yıllarca akıttığı gözyaşlarına yazık, bozulan sinirlerine yazık. Ben herkes gibi kızamıyorum Sude'ye, anlıyorum galiba. Kötü yönlerini de yavaş yavaş aşacak gibime geliyor. Oyun onun yüzünden ortaya çıkmayacak bence. Eymen ona çok güzel bir destek; he ille kötüleşecem derse o zaman ıslak odunla ilk ben girerim.
Dedenin Eymen'in öğüdüyle bir anda köşkün anahtarını şıraakt diye Nöro'ya vermesi beni rahatlatmadı aksine gerdi. Ne ettiniz Hulusoş bey siz. Alın gırdınız gırdınız. Çiftimize yarardan çok zararı olsa da bir nevi katalizör görevi görüyordu Nöro. Ömer'in aksiyon almasını sağlayan, Defne'yi Ömer'in gözüne gözüne sokan oydu. İstediği olunca şimdi deli kızlar gibi olacak. Gir DJ hayat ağlamaklığğğ. Ben hala Necmi Bey'in bir şeyler yapmasını bekliyorum "Dur karışma Neriman, çocuklara karışma," demek dışında bi yaralı parmağa işeyeceğini ümit ediyorum.
Keşke benim de Sadri Usta’m olsa ya. Gandalf’ım benim ak sakallı dedem asdjkasdlkjasd. Yine darda kalana el verdi, yine tüm gönüllerin Sadri Usta’sı oldu. Ben de kendimi arama sürecinde Sadri Usta ile karşılaşsam benden de bir şeyler olabilirdi ha çok üzgünüm. İso hadi seni köftehor dört ayak üstüne düştün, darda kaldığın zaman ille kurtaranın oluyor. Hayat zamanında çok çektirdiyse demek şimdi ödülünü veriyor. Neler diyom ya ben? Senin bilirkişiliğin bize de sirayet ediyor bak neler dedirtiyon. Gallo senle mi olur bilmiyorum ama olursanız güzel olur. Ömer ile kardeş de oldunuz. Sahilde karşimle çay qeyfi :)))) paylaşımlarınızı bekliyorum.
Serdar ile Nihan'ı seviyoruz, görmek istiyoruz dedim de gelin ağzımıza sokun da demedim. Şiştim ulan vallahi şiştim; kapılarının önüne çocuk bırakıp kaçacaktım. Gereksiz bir konu yarattığınız yetmemiş gibi bir de ağlattınız, ettiniz; gereksiz dram oldu her yerimiz. Konu sıkıntısı çekiyorsunuz desek her yeriniz konu olmuş. Bölümlerde herkesi eşit yediremediğinizde o bölümler dikkatinizi celbederim aşırı bayık oluyor. Oynayanın emeğine yazık ediliyormuş gibi hissediyorum; ekrana püğh artık ya diye tükürüklerimizi fırlatıyoruz çünkü o ara. Oyunculara değil kesinlikle lafım moderatöre. Esra ile anneanneyi de gördük; ayrıca ben kendi adıma sevinçliyim, kıvançlıyım.
Daha önceden de yoğun dissler attığım için Ömer böyle olaydı Defne böyle diyeydi iyiydi demeyeceğim, öyle olmuyor, gereksiz üzülüyoruz. Fakat böylesini de kabullenecek değiliz. Gönül razı değil, çünkü daha iyisini gördük biz ondan ağlıyoruz. Eski tadı yok diye ağlanıyoruz misal eskiden bi tadı varmış, demek ki yeniden olabilir. Klişeye bağlamama isteğini görüyorum ve arttırıyorum ama arada klişe kötü değildir valla bakın. Sonundaki elmayı unutmadım bile bu bölüm "anağğğ ne dedi, haftaya neler olacak kimbilir" hissini veremedi. Burada bir sorun var. Odağımızdan fazlaca kaydık. Elbette sürekli Ömer- Defne görelim diğer karakterler olmasın eahh demiyoruz, seviyorum çünkü her karakteri tek tek seviyorum ama odağın Ömer ve Defne ilişkisi değil Ömer'in şirketi olması, Ömer'in sıkıntıları olması ya da tam tersi Defne'nin ailesi, daha doğmamış yeğeni falan olması beni bir miktar üzüyor. Herkesi görelim ama eşit görelim. Fin.