Cansu’nun kaza geçirdiğini öğrenen Rahmi hastaneye gitti ve Cihan’la karşılaştı. Cihan hala affedememiş olsa da, affedecek yani. Çok da meraklanmaya gerek yok. Çok pişman ve çok üzgün Rahmi bu sefer. Yaptığı onca kötülükten sonra yine de çıkıp geldi. Tüm aile hastanede birleşti resmen. Hep ölümle burun buruna kaldığımızda yaşarız bu anları. Affetmek mi zor, hayata devam etmek mi. Cihan Rahmi’ye açık açık bazı şeyleri araştırdığını söyledi. Yine de yaşadığına çok sevindi.
Gelelim Cansu’ya. Bütün bölüm hastanede geçti neredeyse. Burhan’ı kazada kaybetti Deniz. Buna rağmen bir saniye Cansu’nun kapısından ayrılmak istemedi. Kimsesizlik böyledir işte. Sokak köpekleri gibi olursunuz, gece karanlık bir sokakta biri azcık başınızı okşadı mı tüm yolu başınızı okşayanla yürüyecek kadar... Cansu çok zor bir ameliyat geçirdi, adeta gitti geldi ama kurtuldu. Tabii tahmin ettiğiniz gibi bebeği kaybetti.
Herkes hastanedeyken Dilara Alaz’ı Hazal’a gönderdi. Harun da kızıp çocuğu aldı ve yalıya getirdi. Dilara da çocuğu kaçırdığını düşünüp panikle yalıya koştu. İşte bölümün en güzel sahnesi, Barış Falay öyle sakin bir ses tonuyla konuşuyor ki, sizi her şeye ikna edebilir; banka soymaya, atom bombası atmaya ya da gece 3’de künefe yemeye. Her şeyi yapabilirsiniz onunla. Ama Dilara ikna olmuyor. Hepimizden farklı bir maddeden yapılmış kendisi. Hala karşısında ona devam etmekten, her şeyi düzeltmekten tatlı tatlı bahseden bir adam var; bu neyin travması Dilara. Bu çift ayrılırsa gerçekten çok saçma olacak. Bakalım haftaya nelere dertleneceğiz? Görüşmek üzere..