Carl’ın ilk buluşması da yaklaşık olarak böyleydi işte. Enid’in peşinde gezegen olmuştu belki bir yerde karşılaşırız diye. Büyüdüğü ortam gereği sosyalleşme kurallarından bihaber elbette bizim oğlan. Nasıl muhabbete gireceğini, nelerden bahsedeceğini ve en temelinde nasıl buluşulacağını bile bilmiyor. İçgüdüsel bir meet-cute peşinde. Sessizlik ortamında rahat rahat muhabbet edebilecekleri pastaneler, tavla atıp birbirleriyle dalga geçebilecekleri kafeler, işin ucuzuna kaçabilecekleri dürümcüler yok ortada. Yapabilecekleri ortak şey zombilerle eğlenmek, saat kurup onların önüne atmak, onlarla saklambaç oynamak ve en sonunda, o devasa reset düğmesini hatırlatırcasına bir ağaç kovuğuna gizlenmek, insanlığı tekrar başlatmak, köklere geri dönmek.
Herkes partneriyle yapabileceği bir ortak zevk peşinde koşar, Enid’le Carl’ın da anlaştığı üç husus var: Zombileri kovalamak ya da onlardan kaçmak çok eğlenceli, dışarıdaki hayat gerçek olan hayat ve birbirlerinden korkuyorlar. Yeni dünya düzeninin gençleri onlar; ilk flörtleri, ilk el tutma çabaları ve ilk isyanlar. Enid’in dediği gibi, bu dünya zombilerin dünyası ve buranın en büyük cockblock’ı onlar. Ancak Carl’ın bu naifliğinin bir getirisi olacak elbet. Bilmiyor ki, Enid onu üzecek; mutlaka bir yerlerde bir sorun çıkacak, dışarıdaki düşmanla Enid’in bağlantısı ortaya çıkacak belki, ilk flört her zaman ilk hayal kırıklığı anlamına da gelir çünkü.
Rick’in Shane’e dönüşümü tamamlanırken neredeyse Rick’in her sahnesinde var olan cinsel gerilim enteresan bir dinamik de kattı diziye. Rick/Shane paralelliği Alexandria’nın başından beri kuruluyordu zaten. Bir yanda en yakın arkadaşının öldüğünü düşünerek arkadaşının eşini ve oğlunu koruma amacıyla Lori’ye yaklaşan ve sonunda aşık olan Shane’le, dışarıdan korunmaya muhtaç görünen, evli, mutsuz ve çocuklu Jessie’ye yaklaşan Rick arasında çok da bir fark yok aslında. Kimse de “Ama adam, kadını dövüyormuş,” demesin Rick’i savunmak için; Rick bu bilgiye haiz olmadan önce bile Pete’i öldürmeye yeltenmişti hatırlarsanız.
İşin güvenlik sağlama kısmında haklı Rick, Alexandria’nın garip ahlaki koşullarında bir adamın cerrahi becerileri ve insanları hayatta tutabilme yetisi eşine ve çocuğuna uyguladığı şiddetten daha üstün görülüyorsa orada bir set çekmek kesinlikle gerekli. Ama Rick’in çözümü öldürmek, Deanna’nın karşı çıktığı nokta tam da burası, ahlaki çekişme burada başlıyor ve burada kopuyor esasen, dışarıdaki tehlikenin muhtemelen Deanna’nın Alexandria’dan kovduğu insanlar olması da işe bambaşka bir ironi katıyor.
Rick gibi Shane de, Lori’ye olan duyguları yüzünden delirmeye başladığında saçını tıraş etmişti, ondan sonrası ise aynı Rick’in şu anda olduğu gibi bir yürüyen ölüye dönüş hikayesi. Rick’in Jessie’ye aşık olduğu üstünden hareketlerini meşrulaştırabiliriz belki ama 10 dakika konuşup iki dakika bakışmayla aşık olmak da saçma. Cinsellik dediğin aşkın ancak tamamlayıcısı olur belki fakat Rick’in hakikaten derdi seksten başka bir şey olamaz. Evli bir kadına yaklaşmasıyla ilgili ahlaki grilik tartışmasına hiç girmeyeceğim: Burada daha önemli bir şey var çünkü. Yeni televizyon düzeninde bembeyaz kahramanların yeri yok artık. İzleyici daha hayattan, daha kanlı canlı, daha elle tutulur karakterler arıyor artık. Rick’in defoları, sarsması ve sarsılması, bağırması çağırması, kendinden geçmesi hep ölçülü bir planlılığın eseri yazarlar adına.
Burada Rick’in Shane’e ve dolayısıyla tam anlamıyla bir yürüyen ölüye dönüşmesini ve bunun karaktere kattığı derinliği överken bir gerçeği göz ardı etmemek gerekiyor: Rick’in flirting skill’leri aşırı derecede erozyona uğramış. Yani Lori’yi tavlarken ne halde olduğunu bilmiyoruz tabii ki ama ona da yaklaşırken kafasını 45 dakika aşağı eğip falsolu bakışlarla kendisini etkilemeye çalıştıysa, Lori’nin adamla evlenmeyi kabul etmiş olması bile ufak çaplı bir mucize. Üstüne üstlük biraz fazla girişken, biraz fazla ısrarcı Rick. Tam manasıyla kapıdan kovulup bacadan giriyor, biraz fazla yakın konuşuyor Jessie’yle yani buralar genelde üçüncü buluşma hareketleri ama Rick’i de anlamak zor değil en nihayetinde. Belli bir kahraman sendromu geliştirmiş, Jessie’yi hemen kurtarmak hemen etkilemek hemen öpmek istiyor. İşte bunlar hep seks. Bence Michonne’un kafasına vurmasının sebebi de bu flört olayını becerememesiydi Rick’in.
Ve son olarak: Dördüncü sezonun finalini Terminus’ta bir vagonun içinde Rick’in liderliğini geri kazandığı halde bırakmıştık, bu sezon ise Rick’in karanlık tarafına doğru çöküşünün son perdesindeyiz artık ve o atlamanın tamamlanması için son bir hamleye ihtiyaç var, Rick’i iyice çıldırtacak bir hamleye: Daryl ya da Glenn’i harcarlar, demedi demeyin.