Annesinin zayıf noktasını bulan Fatih, Zeynep’le başbaşa verip bu kez de teyzesi Mukadder’in zayıf noktasını bulmalıydı. Ellerinde koz olmalıydı ki işlerine burunları sokan bu iki kardeş oyunlarını ortaya çıkarmaması gerekiyordu. Epey düşündüler ve sonunda buldular. Mukadder’in en zayıf noktası köpeği, ay pardon yani oğlu Cango idi.
Plan tamamdı. Fatih gece teyzesi uyurken Cango’yu kaçırdı. Kadın ertesi gün yanında oğluşu olmadan uyanınca krizlere girdi. Her yerde aradı, ağladı, CIA’yi MOSSAD’ı arayın falan dedi ciddi ciddi. Hain planın son aşaması da tamamlandı ve Cango itina ile Mustafa ve Fatih tarafından Mukaddes’in çantasına, çanta da Mukaddes’in arabasına kondu. Mukadder hemen oyuna geldi, demek ki oğlunu ablası kaçırmıştı. Bunun hesabını soracaktı.
Olaylar düğüm değil kördüğüm olduğu için çöz çöz bitmiyor.
Annesi ile Melissa’yı bir araya getiren Fatih, yalancıktan ilişkileri inandırıcı olsun diye, biraz da Mukaddes’in ısrarı ile kızın elini öpüp öpüp durunca, tüm bu romantic (!) sahneler naklen Dilber tarafından izlenip kaydedildi. Kendisine atılmış iftiranın öcünü almak için Dilber hemen Ayfer’i aradı. Gel de gözünle gör burada olan biteni dedi. Ayfer geldi ama gelmez olaydı, o gözler o sahneleri görmez olaydı. Demek Zeynep ile Fatih’in arasını kendi öz kızı Şaziment bozmuştu. Kimin yüzüne nasıl bakacaktı. Dilber de bu durumu bir güzel kullandı elbet. Hemen bana attığın iftiriayı temizle ve söyle Darbeli’ye işimi geri versin yoksa ben de susmam deyince, adeta kulu kölesi oldu Ayfer kadının. Tamam dedi, ne dersen yapacağım yeter ki kimseye bundan bahsetme…