*Alışmıştınız değil mi bölümleri ha öpüştü ha öpüşecek olan Defne ve Ömer'le açmaya? Şimdiyse mobil topuz Deniz ve olanca pijamasıyla Defne. Güne eski sevgilinin nefret ettiğin yeni sevgilisiyle başlamak gibi bir şey bu. 

Lütfen çıkar mısınız, ilgilenmiyorum dediğinde bir umutlanmıştım. Zira safoz Defne de olsa maksimum ne kadar saçmalayabilir değil mi? Arkadaş bu kıza bir üst limit çekmediniz mi, bunu abisi küçükken yere düşürdü de kimselere demeden geri mi koydu yerine? İlk başta Deniz'in ağzına terlikle vurur gibiydi. İş hayatında olur muymuş mu böyle şeyler Deniz, ney? Tabii canım hangimiz kafayı bir markayla bozup tasarımlarını çalmadık, karısına kızına sarkmadık, konumlanmalarına göz dikmedik, lansmanına gelip kuru pastalarını gömmedik ki? Standart prosedür.

De-de-de-de-de deeeernek başkanı de-de-de-de deeeernek başkanı videosunda olduğu gibi totosuna tekmeyle vurup kapı dışarı atmayınca ortaya çıkan sonuç: Tasarımlarını bana satar mısın? Tabii ki hepimiz asla önemi olmadığını düşündüğümüz bir iki karalamanın binlerce lira edeceğini öğrenince sevinir, ihtiyacımız varsa satarız da. Ama bu insan Deniz. Onun Ömer ve Sinan'a çektirdiği acıların en yakın şahidisin. Ciddi anlamda bir akıl tutulması gerektirir tasarımını Deniz'e satmak ve Deniz'in bunu hemen yetiştirmeyeceğini düşünmek. İşte şimdi kendi ayağına bir şarjör boşalttın kızım. Kiralık_Aşk_Defne_Tokatlama_Oyunu indiriyorum, birazdan farklı açılardan minik tokatlar açılacağım. Bir yanıyla masum ve ürkek, bir yanıyla tekinsiz tasarımına çay kahve dökülesice.

Bu arada, adam bu paranın ne kadarını verdi sahi? Herhalde 200 bin vermemiştir? Borcu da kapayamadı iyi mi…

Aiiyh ne diyim Nihan? Hayır mı diyim ne diyim? Evlenme teklifine hayır mı diyim? Ay evlenme teklifine hayır mı! Aiyh! 

Nihan adlı yaşayan en büyük bestie seni uyardı, emin misin dedi. Sen aklının iplerini salmışçasına ''Ömer ne kızacak ya bunun gibi 10 katını çizer'' dedin, sanki mesele oymuş gibi. Ama mesele o değil Defo biliyoruz, evlenme teklifi edildiğinde istersin ki 5000*7000 devasa bir evet butonu yapılsın da üzerine mancınıkla zıplayarak bas. Evet demek istiyor, o yüzden çıldırdı aklını. De bari o vakit, ne diyelim. Birkaç günlüğüne keyfini çıkar. Hiç plan program yok sende be kızıl yürek. Geceyi sabah edemedi gitti kabul etti sarsak şapşik.

*Deeeeeerhal Amerikan devlet başkanı dahil herkesi galeyana getirin, Ömer’le Defne evleniyor. Ben o sandığa oturmaz mıyım, arabanızın önünü kesip bahşişimi almaz mıyım, altı kişi gidip de bir gram altın takmaz mıyım, vaaay vay vay. ''Evet! Evettrilyarlarca kez evet! Evet aşkım, seni sonsuza kadar bırakmayacağım'' dedi deromantikli ortamda öbüştüler bile. İyiymiş… Sonunda şöyle tutkulu tutkulu, yağmurlu çetrefilli bir öpüşme de gördük. Her ne kadar Defne ''aşkım'' dediğinde bir garip olduysa, ağzına pek yakışmadıysa da güzeldi işte. Kıyamam Ömer de tribe girmiş, yağmur-kahve-bunalım üçlüsünü gerçekleştirmeye koyulmuştu. Tililililili!

* Evlenelim, hemen, Milano’da.

İşte orda dur delikanlı! Nerde hemen, nerde haftaya? Kiiiim! Bu kızı ben aaaaylarca hazırlarım, öyle bir prenses biliyor musun? Hadi o oldu diyelim, Milano neden? Fakir ayıkladın değil mi Ömer kardeş? Ben gidemiyorum o kesinleşti. Gram altından oldun otur da ağla. Burada kutlama falan yaparsanız da avucumun içindeymiş gibi, kesenin içine bırakırmışçasına feyk atarım. Kooooskoca Ömer İplikçi ''Gelinlerin Tatlı Telaşı'' oldu, ona gülüyorum ahahaahah ne planlar ne planlar. Olm aldın kızı işte hala daha neden romantiklik? Ayrılalım mı hepimiz eşimizden sevgilimizden bu mu yani bu mu olsun? Allah’tan Defne var da romantikliğin içine limon bocalıyor. Kız orda ne ananesi ya adam seni almış getirmiş kurutmuş, tatlı tatlı Milano diyor kayak diyor, günahtan günaha koşacağına ananem de gelsin. Vizyon IT’ci Vedat, şans Ömer İplikçi. Helal.

* Sinan yine PassionisTatlışlık Direktörü oldu. Bir hareketler bir tavırlar bir şeyler. Defne’nin de eğitimini ödemiş, helal olsun koca modifiye arabalı çocuk. Kesinlikle ve kesinlikle eğlenceli, neşeli tavrını bırakmaması lazım Sinan’ın, yoksa paraşütü açılmıyor. Sıkıcı, bohem acayip bir tip oluyor. Bohemden bol şey yok, en azından seni kaybetmeyelim. Zaten Yasemin iyi bir insan olduysa bir senin bir İsmail’in sayesinde. Yine yüreklendirdin Yaso’yu. Tebriks.