Eve Dönüş  her şeyin ardı ardına  güzelce sıralandığı, akıcılığı, sahne geçişlerindeki uyumu ve yakın planlardaki başarısıyla yayınlanan son bölümü ile göz doldurdu. Yönetmen ve ekip değişikliğine giden dizinin seyir itibariyle daha başarılı olduğu gözler önünde.

Bölüm itibariyle hikâyemizdeki çatışmaların yer değiştirmesinin seyirciyi etkilediği ortada, İpek Erdem'in başarıyla canlandırdığı ‘Kötü karakter Canan'ın rolünün yardımcı karakterden aktif karaktere doğru ilerlediğini görüyoruz. Canan'ın Elif ile sürtüşmesinin daha kaba tabirle eziyetlerin bittiği noktada yine Elif üzerinden Leyla ile girdiği çatışmayı izliyoruz. Daha sonrasında hikâyenin en ilginç ve çekici kötüsü  Oflaz (Ümit Olcay) çatışmalarını izliyoruz. Yani senaryonun işlediği başlangıçta gördüğümüz zavallı Pınar'ın aldatılmasından çok, kötücül karakterin çevresiyle ve diğerleriyle çatışması üzerine kurulu. 

Bir gerçeği değiştiremiyoruz: Seyirci kötü karakterin eziyetlerini üvey anne- masum kız, örtülü cinselliği, bağırışları, ayrıca özdeşim kurabileceği kahramanları, sinir olup öfkesini çıkarıp katarsis yaşayacağı kötü karakterleri izlemek istiyor. Dolayısıyla Canan ve Elif arasındaki modern üvey anne meselesi tatlıya bağlandıktan sonra zulüm meraklısı seyircinin algısı başka yöne kayıyor

Peki, Eve Dönüş yayınlanan bölümüyle seyirciye istediklerinin ne kadarını veriyor?

Dizinin şu ana kadar izlediğim en güzel ve doğru 'çekilmiş' bölümünü izlediğimizi söyleyebilirim. Leyla'nın ortaya çıkmasından korktuğu sırrı uğruna yaptığı yanlışlar, her karakterin griye yakın tonu, safların anında değişebilmesi diziyi ritm ve aksiyon açısından izlenebilir kılıyor. Kim kiminle iş birliği yapacak, kim kimin yanında veya karşısında kestirebilmek zor. Tempo ve gerçekleşen olaylar ve çatışmalarla diziyi yavan kalmaktan kurtarıyor.

Tardu Flordun'un Kürşat vicdan azabıyla mücadele eden bunalımlı halindeyken Pınar'ın sanrı  şeklinde belirdiği sahnelerdeki oyunu ve Kürşat'ın içinde bulunduğu, aciz, kötü bile olmayı başaramayan arafta yaşayan hali fazlasıyla inandırıcı ve karmaşık bir hal almaya devam ediyor. Kürşat ve Meryem arasında yaşanabilmesi mümkün gelişmeler için ise örtülü mesajlar saklı olan sahne çekim olarak da bir hayli vurucu ve başarılıydı.

Vedat-Leyla-Aras üçgenindeki gelişmeler ve yeni katılması olası, telefon sesi olarak duyduğumuz Şayan karakteri merak uyandırıyor. 

İpek  Merve Oflaz) ve Aras (Gürbey İleri) karakterlerinin karaoke sahneleri ve Mabel Matiz'in güzel yorumu gibi sahneler daha çok lazım. Dizinin ağır ilerleyen havasında, tıkır tıkır işleyen entrikalarına bu gibi rahatlatıcı sahnelerin olması gerektiği düşüncesindeyim. Yenilenen veya hikâyeye tempo katacak aşk- arkadaşlık gibi duygusal ve eğlenceli bir çiftin diziye renk katacağı konusunda şüphem yok. Gürbey İleri ve Merfe Oflaz bu açığı dolduracak gibi duruyor.