Şimdi sıra geldi Solmaz ve Alper'e!
Epeydir Solmaz ve Alper'i yazmıyorduk, valla ben de özlemişim onları yazmayı; bu hafta epey formdalardı. Malzeme de muazzam: "Gülseren!" Alper, Solmaz, Beril üçlüsü iki dakikada yerin dibine batırıverdiler bir güzel. Gülseren de ne güzeldi öyle valla bir an tanıyamadım o mu diye; kostümcüye benden selam olsun. Ne yazık ki gece onun hayal ettiği gibi bitmedi; Cihan da gelemedi malum geçmişiyle yüzleşmekle meşguldü. Bir de üstüne Alper'lerin hunharca aşağılamaları, canına tak etti bir hışımla restorandan fırladı.
Hazal evden gidiyor!
Bu hafta Gülseren hedef tahtasıydı, anlaşıldı. Gelen vurdu, geçen vurdu bari sen yapma Hazal ama zaten senin her zamanki halin di mi? Yine bir kompleksler, bir ahkamlar... Ah Hazal ah, o saçların bir gün elimde kalacak ama bakalım ne zaman:) Yine yaptı yapacağını annesine, bir de o yüklenince haliyle Gülseren de ona patladı, bir güzel verdi bavulu eline! Hazal da durur mu? Malum, o da ne olursa olsun Cansu mutlu olmasın peşinde. Evden atılma durumunu onun canını yakmak için fırsat olarak bir güzel kullandı, Cihan'ın evine gitti. Evde kalabilmek için tek ayak üzerinde kırk yalan attı; tabii Cihan bu numaraları yutmadı ama şimdi yutmuş gibi yapıyor. Dua et Hazal yoğun tarafına denk geldin! Niye hep kötülük bu kadar ön planda? İyi olan da bir kere kazansın… Bir de Cansu'ya geçmiş "Babamın evinde sana ne ikram edeyim?" diyor. Hazal dikkat et yakında sokakta kalacaksın; durumun psikopatlığa doğru dörtnala koşuyor maşallah.
Not:Geçen haftanın tekrarını izlediğimde şunu farkettim bu hafta da yazıyorum çünkü yine Cihan'ı azıcık kıskandık (KISKANÇLIKTAN ÇATLIYOR). Aşkta bir türlü mutluluğa ulaşamasa da Cihan ekran başındakilere bütün babalık hünerlerini sergiliyor; gel de kıskanma böyle bir babayı! Cihan gibi bir baba bence her eve lazım. Hiç kimsenin hayır diyemeyeceği bir baba modeli; bu hafta yine babalık kursunun bilmem kaç numaralı dersini verdi. Biz bu derslerin hastasıyız!
* Dikkatimi çeken bir nokta daha;
Bu hafta senaristler Cihan’ı şöyle bir Dilara'ya yöneltme çabası içindelermiş gibi yansıtıldı sanki. Hele de Cihan'ın Dilara'nın odasına girip “Bu oda sadece senin odan değil, bizim odamız,” demesi... Boşanmamış olsalar neyse de, ne bileyim Cihan'ın bu tutumu bana biraz ilginç geldi; yakında anlarız. Bakalım haftaya hangi eskide kalmış sırlar deşifre olacak? Rahmi'nin de Deniz'in annesiyle bir işi var ama, o konuda tahminimi bir ara yine yazarım :) Hayatta çözülmeyen hiç bir sır, sorun kalmasın herkes mutlu olsun. Haftaya görüşmek dileğiyle şimdilik hoşçakalın !