Selin’le Orhan akşam yemeğinde derin mevzulara daldılar. Selin evliliklerinin monotonluğundan sıkılmıştı. Gözleri dolarak çıkardı ağzındaki baklayı, anne olmak istiyordu. Bunu duyan Orhan baba oluyorum diye bas bas bağırınca tam duygusallaşacaktık ki yarım kaldı. Sonra da müjdeyi vermeye Zeynepler’e gittiler ve kutlama yapmak için dışarı çıktılar.
Gelelim tekrar turşuya… Cevat ile Kamil’den yardım istedi Fatih. Ama başlarına bela aldılar fena halde. Kamil’in arkadaşının marketine kaçak girdiler turşu için. Polis geldi alarm çalınca. Karakola düştüler sonra, neyse ki işin aslı ortaya çıktı. Kamil’in dükkan sahibi arkadaşı dükkanı devredip gitmiş memleketine. Adam şikayetinden vazgeçti de sorun büyümeden çözüldü.
Malikanede ise gerginlik vardı. Sebep ise Mukaddes’in kardeşi Mukadder’den sıkılıp O’na gitmesini ima etmesi. Aslında ima da denemez, açık açık git dedi, kovdu kadıncağızı Mukaddes.
Fatih karısına telefon edip de Selin ve Orhan’la gece gezmesinde olduğunu öğrenince tabii ki fena panik oldu. Hamile hamile gezmeye mi gidilirdi? Ama cevabı süperdi Zeynep’in; ‘Hamileyim diye sokağa da mı çıkmayayım?’ Bu göndermeye on puan!
Selin ve Orhan ‘O zaman dans, renk!’ modunda eğlenirken Zeynep’in sancısı tuttu ve kendini alelacele taksi ile en yakın hastaneye attı. Peşinden de Fatih ve diğerleri. Neyse ki önemli bir şeyi yoktu Zeynep’in. Ama muayene eden doktor kızınızın durumu gayet iyi deyince, ikisi de ufak çaplı bir şok yaşadılar, ‘Hani erkekti’ diye. Ama değilmiş, kızmış.