Barış ve Hande demişken, öhöm efendim ben de Müge gibi hasedimden çatlaya çatlaya izliyorum kendilerini. Öyle güzeller, öyle tatlı tatlı bakışıyorlar ki içim eriyor. Barış’ın enerjisi çok çok başka, ışıl ışıl parlıyor. Hande desen zaten ay gibi kız. Benim favori çiftimdir kendileri. Böyle tatlı tatlı atışmalara, şirin şirin bakışmalara devam etsinler. Birden “Sana çok aşığım” moduna geçmesinler, inandırıcı olmuyor (bkz: Eren ile Aslı).
Ağır ağır ilerlemek demişken Toprak ve Selin’den bahsetmemek olmazdı. Selin, kendi hayatını tehlikeye atarcasına Toprak’a yardım etmeye çabaladı. Annesinin Toprak’ın davasını üstlenmesine bir bakıma o vesile oldu. Eğer Selin bu işe karışmamış olsaydı şimdi Toprak’cığım hapishane köşelerinde boncuk boncuk terliyor olurdu. Ya çok rica ediyorum lütfen Toprak’ı ağlatmaz mısınız? Ağlayınca da çok tatlı oluyor ama ben onun ağlamasına dayanamıyorum. Onun böyle gözlerinden yaşlar boncuk boncuk akarken, bir yandan da alnı terliyor ya ah işte ben bitiyorum, eriyorum, oturup onunla ağlayasım hatta omzuma yaslayıp teselli edesim geliyor. O yüzden rica ederim ağlatmayın. Selin ile başlama yolunda ilerleyen ilişkilerinin de destekçisiyim. 2.favori çiftim olur kendileri. Ama bu tempo iyi onlar için de, hızlanırsa tadı kaçabilir.