Diğer yandan Şevket Meryem’e Cahit’i nasıl öldürdüğünü sordu. Artık resmen karısı olacaktı, bunları bilmeliydi. Meryem atıldı; ‘Benim öldürdüğüme nasıl inanırsın? Cahit zehirlendi evet, ama ben yapmadım’ dedi.
Bu arada Birol, amcası Vahit’le olan hesabını görmeye gitti. Onu tehdit etti, hemen Türkiye’den ayrılmasını söyledi ama Vahit bu tehdite aldırış etmedi. O da kendi kozunu oynadı. Elinde Meryem’in abisi Cahit’I nasıl öldürdüğünü ballandıra ballandıra anlatan videosu vardı. Anlaşılan Vahit’ten kurtulmak kolay olmayacaktı.
Evde tatlı bir telaş… Düğün alışverişine çıkıldı. Akşam olunca da kız istemeye…
Selin kahveleri dağıttı. Herşey çok güzel ilerliyordu. Hatta o kadar güzel ilerliyordu ki şaşmamak elde değildi. Çünkü Mukaddes aşırı mutlu, kızını telli duvaklı gelin edecek bir annenin mutluluğu ile herkesle sohbet ediyordu, hem de kahkahalarla. Bu işin içinde bir iş olduğu belliydi. Selin ve babası gündüzden, Mukaddes’in kahvesine azgın beygirleri sakinleştirmek için kullanılan bir ilaç katmışlardı. Aşırı mutlu hali bundandı.
Kızı da verdiklerine göre sırada düğün vardı. Şaziment de düğüne gelmek isteyince hazırlık aşaması uzadı tabii. Aykarca odasından çıkmayan birini düğüne hazır hale getirmek o kadar da kolay değildi. Zeynep’in tabiri ile evrim geçiriyordu.