Dilara gerçekten de hapise girdi, oldu bu. Geçen bölümde mahkeme kapısında şahit olarak Ozan’ın adı okununca tüm aile şok olmuş, gözler kapıya çevrilmişti. Ama Ozan yapamadı, içeriye girip annesinin aleyhine tanıklık yapmadı. Candan’ın da yanında tehdidin ses kaydı olmadığı için mahkemeye ulaştırılamadı. Ama tüm bunlara rağmen mahkeme Dilara’yı tutuklu yargılamak üzere hapse gönderdi. Dizide hapse girmeyen bir tek çocuklar kaldı sanırım böylece. Tabii ki Dilara’nın hapis macerası Cihan, Keriman ya da Özkan gibi olmayacaktı. Hapiste de asaletin kraliçesi Dilara’mız kabadayılara geçit vermeyerek demir leydiliğini bir kere daha konuşturdu. Tabii ki Dilara sizin hizmetçiniz değil, hatta siz onun hizmetçisi bile olamazsınız. Ah Dilara, şu dirayeti azıcık da Cihan’a göstersen.
Son birkaç bölümdür Ebru Özkan’ın performansına bayılıyorum. Gözleriyle ve jestleriyle o kadar güzel oynuyor ki; onun sessiz sedasız sahnelerinin bile (yalıdan ayrılışı, Harun’un teknesinden gidişi, arabasında ağlaması) acaip bir albenisi var. İzlemeye doyamıyorum. Bakışlarıyla oynuyor resmen. Bu bölümde de Harun’un hapishane ziyaretinde Harun’a attığı bakış efsane değil miydi? Go Dilara, Harun bunu sonuna kadar haketti!
Harun, bakalım sen kendini nasıl affettireceksin Dilara’ya? Çok zor olduğunu sen de biliyorsun ki, bütün bölüm kanadı kırık kuş gibi nereye uçtuysan bir duvara tosladın. Çok büyük bir hata yaptın, işin zor gözüküyor. Yine de seni seviyoruz Maide Hala’sının deniz gözlüsü. O kaşlarını indirme yine de sen, dik dur, eğilme; Dilarun’cular seninle ☺ Candan’ı neden takip ettirmediğini hala anlamasam da, o kanaldan yürümek sana bonus point olarak geri dönecek, haberin olsun. Candan boş bırakmaya gelmiyor, bunu bir sen öğrenemedin.