Defne uyanınca hiç konuşmadan kalkıyor yerinden ve Pinokyo’sunu Yalın’la bırakıp odasına gidiyor. Çınar da arkasından, tabii Pinokyo da kucağında… Defne eşyalarını toparlarken Yalın süt dökmüş kedi gibi izliyor onu. Uyuya kalmışım, bilerek olmadı deyip diller dökse de inadı inat Defne’nin.
Yalın ise ilk bölümde olduğu gibi elektronik girişin üstünden atlayıp Defne’ye yetişiyor ama yine bıçak açmıyor Defne’nin ağzını. En son asansörün önünde Yalın’ın hafta sonu görüşemeyecekleri için sustuklarının içinde kalıp onu rahatsız edeceğini söylemesiyle açıyor bayramlık ağzını kapıyor asansörün kapısını. Ama Yalın genişçe gülümsüyor bu olaydan sonra ve “İşte benim kızım!” lafını duyuyoruz Patronsaphiens’imizden.
İş yerinden çıkıp arabasına atladığı gibi evin yolunu tutan Defne ise kimseye yakalanmamak için bir ajan edasıyla sessiz sessiz apartmana giriyor ancak Bordo Bereli seviyesindeki abisi Çınar’dan kaçamıyor.