Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
Ömer’im İplikçi’m unutmam unutturmam köşemde adını raptiyelicem senin. Ömer değil miydi, “Seni özlemeden duramıyorum ben Defne” diyen? Bu adama ne yaptınız da bu kadar özlediğini dile getirmekten aciz oldu? Ben bunu kabul edemiyorum arkadaşım. Dünyanın tüm virgüllerini koyar bu mevzuyu da anlamadan kapatmam, kapatamam. Defne daha üçüncü bölümde “Bu kadar güzel gülen, bebek gibi,” derken çok doğaldı. Zaten Defne Ömer’in yanında çoğu zaman kendi gibi oldu. Böyle içinden ne geldiyse, aklına doğru pat diye söyledi hep. Ama Ömer’in de hakkını yemeyelim, Ömer de hep dürüst oldu. Tamam bir kere bile "Seni seviyorum," dememiş olabilir ama zaten romantik kaç sahnenin içinde var olabildiler? Ömer içindekileri hep farklı şekilde anlatabilen biri, misal 29. bölümde, "Biz de eski sevgiliyiz ama sürekli didişip duruyoruz," diyen Defne'ye "Bir şeyler bitince dedim Defne," diyerek, çok daha fazlasını anlatan, yani biraz da olayı karşısındaki kadının zekasına bırakan bir adam, kabul. Ama bu kadar da değil.
Geç saatlerde mesaj atmayacak, özledim demeyecek biri değil Ömer, buna inanmıyorum. Sizi bilmiyorum lakin ben "elmayı unutmadım"dan fazlaca rahatsız oldum. Hani yemişim elmasını, size kalmasın arkadaş, ne elmaymış. BANA ELMA YEMEYİ DEĞİL, ELMA AĞACINI BÜYÜTMEYİ ÖĞRETİN! Defne'nin geç saatlerde mesaj atmasını beklemesini Cem Yılmaz'ın "uyudun mu?" mesajıyla karıştırdı bence koca yürekli Ömer İplikçi, başka türlü açıklayamıyorum. Ama sonu Defne ve Ömer için güzel olacaksa kabulüm. Ayrıca az da olsa, telefon konuşmasına bayıldım. 35 hafta bekledik biz bunu, gerçek bir sevgili gibiydiler, çok da tatlıydılar, söylemeden geçemeyeceğim:) Madem "özledim" den açıldı konu, beeeen özlediim galiba Defne ve Ömer'i yan yana görmeyi.. Güzel gülmekle kalmayıp güzel de konuşan Ömer Bey'leri ve sahnesi dolu dolu olan Defne Hanım'ları^^
**Cuma akşamı görüşmek üzere, sağlıkla ve sevgiyle kalın:)
