Bu bölümde Cansu’nun hastalığı iyice ayyuka çıktı ama Cansu dışında  her şey işlendi. MR’a girmeyi kabul etti, sonuçlar temiz çıktı. Hımm bu da demek oluyor ki başka bir doktora/ülkeye gidecekler, doktor çok geç kalınmış falan diyecek. Cansu’nun hastalığı Gürpınar ailesini çok fazla yakınlaştırdı. Cihan-Dilara yakınlaşmasını yazmak bile istemiyorum. Bu kadar zaman sürekli çatışan iki karakter nasıl bir anda can ciğer kuzu sarması olur. İnandırıcı değil, Dilara neden yanında Harun’un desteğini istemiyor böyle bir durumda? Bu kadar seviyorsa Harun’u olayların bu kadar dışında tutmaması gerekiyor.

Burhan ile Cihan’ın karşılaşma sahnesi çok güzeldi. Amaaa, acaba birbirinize ayar verirken kadınlar ve onların üzerindeki tahakküm gücünüz üzerinden vermeseniz mi? Yok birinin babası kızkardeşini kumar masasında vermiş de öbürü pavyon karısına temiz bir hayat vermekten acizmiş de öbürünün kızı onun oğluna kaçmış artık onun kızıymış bıdı bıdı bıdı. Meseleniz varsa kendi üzerinizden halledin arkadaşım. Kadınlar üzerinden niye aşık atıyorsunuz? Siz misiniz kadınların koruyucu ve kollayıcısı. Kim hangi kadın verdi size bu payeyi? Zaten o kadınların başlarına ne geldiyse sizin yüzünüzden geldi, bir de erkekliğinizi cilalamak için ve birbirinize çakmak için onları kullanmasanız?

Maalesef arkanızdan yetiştirdikleriniz de size benziyor. Tekneyi sabote edenin Harun olduğunu düşünen Ozan Maide’nin evini bastı ve bir çuval inciri berbat etti. Bu arada Cihan’ın bir melaikeymişcesine Dilara’yı düşünerek olayı örtbas etmesi tam bir iki yüzlülük. O kadar düşüncelisin madem, Deniz’in babasını neden Deniz’in gözünde bitirdin? Çocuğun hayatında tek tutunacağı dal babası. Üstelik olayın diğer kahramanları çoktan ölmüş. Ne gerek var şimdi bu ucuz kahramanlıklara. Anlamıyor ben.

Maide’nin evindeki yemek sahnesi başta çok tatlıydı. Maide’nin Alaz’a araba alması, Dilara’nın hediye getirdiği fular. Adeta bir kayınvalideye bayram ziyareti havası yaşadım. Dilara style kayınvalide ziyareti. Yalnız gelişen olay tam Türk kızlarının ağzını sulandıracak cinstendi. Kayınvalideyle görüşmek isteme, üstüne bir skandal patlasın ve bir daha asla görüşmemek için bahanen olsun. Ohh, miss.      

Ama yine de böyle olmayaydı iyiydi. Tam mutlu olduk derken yıktın bütün dünyamızı Ozan; yetersiz Ozan, az Ozan.  Resmen kelebek etkisi gibi oldu bu konu: Maide kendisinin yaptığını itiraf etti – Harun ona kızarak artık evliliğinin öncelikli olduğunu söyledi- Maide Harun’u benden aldılar diye hırs yaptı ve intikama kaldığı yerden devam – Hazal’dan Dilara’nın telefonunu getirmesini istedi – ve olaylar önümüzdeki bölümlerde gelişecek. Maide’ye bir ara inme iniyor diye düşündüm.

Bu arada dizimize yeni bir karakter katıldı. Cihan-Harun ile ilgili planları olduğunu gördük. Yine jilet gibi bir kadın, Sinem’e hem yeni saç hem imaj yakışmış ama hep aynı stilleri görmekten acaip sıkıldım ben. Bakalım neler olacak.

Diziye bu yeni hikaye ile umarım Cihan-Dilara yakınlaşmasını da kıyısından döndürürler. Dilara’nın Harun’a inanamamasına ben de inanamıyorum. Nerede her koşulda Harun’un arkasında duran Dilara, nerede bu kadın. Adam yeminler etti, bu kadar katı olmaması gerekiyor. Hele ki Ozan’ın lafına inanıp. Harun’u sürekli olayların dışında tuttuğu gibi, konu kendisine gelince nasıl Harun’a cephe alıyor. Ozan ve Cihan’a nasıl bu kadar yakınlaşır ve inanır hele onu hiç aklım alıyor. Biri onu 20 yıldır sürekli aldatan ve küçümseyen adam, diğeri annesini hapse attıran oğlu. Cihan’a “Ben paspas değilim,” diye ayar veren Dilara bu insan değil gerçekten. Cihan-Dilara ikilisinin artık bu dizide hiçbir şekilde gideri yok. Gidin dramınızı başka karakterler üzerinden kurun. Bunu izlemek isteyeceğimi sanmıyorum.

Bu haftalık bu kadar, görüşmek üzere!