Chad ve tayfası kızların pijama partisi yaptığını duyar duymaz malikaneye doğru yol alıyorlar, tabii kilitlenen kapılar ve pencereler sonucu Chanel’ın yardım çağrısı ulaştığında kırmızı şeytan kostümlü katil de beliriyor. Geçen bölüm kollarından olan takım oyuncusu bu kez tamamiyle ölüyor, elbette sorun değil önemli olan, doğruluk mu cesaret mi?

Klasik bir gençlik oyunu olan ‘Truth or Dare’ yine cinayetle bitiyor, tabii şaşırdık mı, şaşırmadık.

Bodrumdaki küvete ceza için gönderilen Sam, ölmeden önce katili görmek istiyor, gördüğünde ise ‘Sana yardım edebilirim’ diyor. Peki kime yardım edebilir?
Boone hala ortalarda yok ve yokluğu benim tarafımdan hissediliyor, Sam’in gördüğünün o olduğunu sanmıyorum. Eğer gördüğü Chanel #3 olsa daha farklı bir tepki verirdi, ya da Pete; peki ama kim?

Liderler geçitine hoş geldiniz, bir dakika yalnız değilsiniz. Evin içindeki tüneller sağ olsun, kırmızı plastik kostüm her yerden beliriyor, elinde baltası ile. Chanel, geri kalan herkesi hayatta tutma planı yapıyor, liderler köşesinde bir potreye sahip olabilmek için.

Aynı gecede iki kişi mi ölmüş, katil kilitli kapıları aşıp tünellerden mi geçiyormuş, kimin umurunda? Hiçbir parti dans etmeden bitmez. Hadi kızlar kıvırın.