YAVAŞ ÇEKİMDE AYRILIK
Önceki bölümde Adam’ın giderek Hannah’dan uzaklaştığının sinyallerini almıştık. Ray’in yanına taşınması, eskisi gibi olmaması işte, elle tutulur, gözle görülür bir değişimi kim inkar edebilir? Hannah’nın kendine ve ilişkisine güvensizliğinden kaynaklanıyor bu paranoyaklığı denip geçilebilir mi? İnsan sevdiğinin kendinden giderek uzaklaştığını hissetmez mi? Nitekim Hannah’nın içindeki kuşku kuşlarını kovmak arzusuyla Ray’in evine şöyle bir uğraması, sevgilisini görmek istemesi hep bu yüzdendi. Adam her ne kadar “Sakin ol biraz,” dese de ne mümkün. Her şeyin eski düzenine döneceğine dair ne kadar dil dökse de bu sessiz ve derinden kopuşun kendisi de farkındaydı. O akşam Hannah’yı taksiyle eve bıraktı. “Onun da hayatında önemli, kendini adayacağı bir şey olduğunda” kendisini anlayacağını söyledi. Hannah kağıt üstünde sevgilisiyle gurur duyduğunu, ona gereken duygusal desteği istediği zaman vermesi gerektiğini söylüyordu fakat aşık olduğu insanın eskisinden farklı davranması bütün formülü bozuyordu. Yırt at o defteri Hannah, sana yeni defterler gerek.
Bütün bu yaşananların Hannah’nın kuruntusu olduğuna dair olan son dayanağımız da Adam ve Ray’in banyo sahnesinde son buldu. Ray “Artık uzlaşma yok, istemiyorsa çekip gider,” diye kendi başından geçeni anlatıp traş olurken, Adam da klasik bir Girls bölümünde görmeye alıştığımız küvete oturup “Hannah’nın kendisine alan tanıması gerektiğini açıklamaktan yorulduğunu” söylüyordu. İki arkadaş bu konuda birbirlerini gaza getirirken Buster Keaton “hiç komik değil” ifadesiyle onları eski bir resim çerçevesinden dinliyordu.