Ne akıl kâr ediyor ne fikir o sırada
Biliyorsun geçiyor zamanla ama ne fayda…*
Bu bölüm derin bir oh çektiğim doğrudur. Emir’in elinin kolunun bir yerlere uzanmadığı bir bölüm izlemek beni mutlu etti. Bu bölüm tam tersine Kemal’in elinin kolunun uzandığı yerleri gördük. Birinden birini gösteriyorlar muhakkak, e ne yapalım; sırayla olsun bari, biz de sıkılmayalım… Emir aşkı için herşeyi yapabilecek yaralı bir adam olduğunu bir kere daha gösterdi. Sırf Nihan yanında kalsın diye, ona olan o kara sevdası yüzünden hisselerini kendi elleriyle sevdiği kadına verdi. Taptığı Nihan’ın onun avuçlarının içine yerleştirdiği bombadan haberi yok elbette… Ama Emir’in Nihan için ölüme bile gözü kapalı yürüyebileceğini çok daha net gördük. Emir’e tam anlamıyla kızamamam bu yüzden… Emir’in sevdasının daha bir kara olduğunu düşünüyorum, çünkü Emir ilk defa karşındakini yenip yenmeyeceği belli olmayan bir savaşa giriyor. Kemal eskiden daha düz, daha güçsüz bir adamken Emir için her şey çok daha kolaydı; ama şimdi karşısında kendisinin de dediği gibi Emirleşmiş, Emir’e baka baka kararmış bir Kemal var. İşi artık daha zor… Üstelik şimdi Nihan onun esaretinde değil. Artık Nihan da Emir’i bitirmeye oynuyor. Üzülüyor muyum, evet. Emir için azıcık üzülüyorum… Sonuçta adam aşkının kurbanı olacak!… Doğum gününde eve girerken yaşadığı sürprizin saniyesinde yüzündeki gülümseme bile herşeyi açıklamıyor mu? Adam bu yaşına gelmiş, ilk defa gerçekten sevileceğine inanmış, ilk defa ona doğum gününde sürpriz yapılmış… Kemal’i ve Nihan’ı yaraladığı kadar yaralandı Emir bu savaşın içinde…
Yaralı, tepeden tırnağa herkes yaralı...
Alışılmıyor acıya yok kaidesi kuralı.
Kanayıp, ne kadar tutabilirsin gül uğruna dikeni?
Ne gelen anladı ne giden olanı biteni…*
Bu hafta yaralılar kervanına Kemal, Emir ve Nihan’ın yanı sıra bir de Tufan eklendi. Bu dizinin karakterlerinin kuralı bu; sevdiğini elde edemediğinde intikam meleğine dönüşüyorlar. Tufan da gözünü kararttı sonunda… Ama arkandayım Tufan! Asu’ya karşı yapılan her türlü darbenin tamamen arkasındayım çünkü kendisinden hiçbir şekilde haz etmiyorum!
Adıyorum aşka geri kalanımı,
Suya söyledim gitti en son yalanımı…
Aşkın da en hesapsız kitapsız olanını
Yaşamazsam kara kaplıya kaydedin beni!*
Bunca oyunun sonunda eminim ki kazanan tek bir kişi olacak, o da minik Deniz. Ayrı kaldığı baba kokusunu kazanmış olacak ve de annesinin onun için neler yapabildiğini kendi kulaklarıyla dinleyecek…
Final çok ama çok iyiydi. Kemal’in aklını kullanıp hem Emir’i oltaya takması, hem de Ozan’la ilgili kayıtlara ulaşması çok akıllıcaydı. Zeynep’in tam o sırada gelmesi, Kemal’in Ozan’ın öldürüldüğünü öğrenmesi çok heyecanlıydı… Ama size dizinin başladığından bu yana yaşanan en iğrenç gerçeği söyleyeyim; Zeynep’in Ozan’ı öldürmesi ve hala gönül rahatlığıyla ortalarda dolanıp hala Emir’i sevebilmesi… Bu dizinin yazılmış en kötü en çirkin (ruhsal anlamda) en berbat karakteri Zeynep’tir… Emir'in, Asu'nun ve hatta Galip'in bile yaptıklarından çok daha kötü, çok daha mide bulandırıcı bir olaydır bu.
İkinci sezon başladığından beri en heyecanlı bölüm bu bölümdü.
Okuyanların gözlerine sağlık, haftaya görüşmek üzere…
*Sezen Aksu - Herkes Yaralı