Geçen bölümde bahsetmiştim; Caroline’ın insanlığını tetikleyecek kişi olan Stefan da insanlığını kapatınca ortalık karışmıştı. Durumun düzelmesi için gerekli olan parlak fikir Elena’dan geldi: Anne Lily Salvatore. Geçmiş zamana gittiğimizde de görmüştük; Stefan annesine çok düşkün, o nedenle kadın sayesinde önce Stefan’a açtıralım, ardından Caroline’ı kurtarırız fikri üzerinden harekete geçtiler: Plandaki eksik malzemeler: Bir adet Kai, bir miktar Bennett kanı, bir adet ekliptik. Ekliptik Kai’den, Kai Bonnie’den, Bonnie de Damon üzerinden hallolunca Elena’nın da katılımıyla dört kişi birden 1903’e doğru büyülü bir yolculuğa çıkıverdiler ve kendilerini kışın ortasında buldular.
[Elena’nın aşık olduğu iki kişiyi doğuran kadını tanımak istemesi kısmının hoşuma gittiği doğrudur.]
Bonnie ve Kai çıkış için gerekli ekliptiği aramak için ayrılırken, Damon ve Elena da Lily’yi aramaya koyuldular ve buldular da… Annenin Ripper (Deşici) geçmişi benim hoşuma giden bir detay ve kadını sevdiğimi söyleyebilirim. Damon’ın Stefan için ‘anasının oğlu’ yakıştırması benim de geçen yazıda bahsettiğim bir şeydi. İtiraf edeyim, Damon’dan çok Stefan’ın anne draması ilgimi çekiyor. Kadının vampir olma konusunda yaptığı bir miktar bencilce gelse de sonrasında ortadan yok olmasına itiraz etmeyeceğim. Lily’yi bulduktan sonra bütün durumu anlattılar ve o da Stefan’ı kurtarma konusuna itiraz etmedi. Sonrasında da her şey fazla yolunda olduğundan ortalığın karışma zamanı geldi.
Meğerse Lily bu dünyaya hapsedilirken o gün limanda yanında olan yedi kişi de onunla birlikte hapsolmuş. Şimdilerde kan eksikliğinden dolayı taşlamışlar ve Lily onları da beraberinde götürmek istedi. Çünkü onları ‘ailesi’ olarak görüyormuş. İşte tam bu sırada Elena’nın ekliptiğin meğerse Lily’nin evinde olduğunu fark etmesi üzerine başka bir gerçekle daha karşılaştık.