52. bölümün fragmanına baktığımda tam da tahmin ettiğim gibi Gülseren’in beklenmedik ölümünden en fazla etkilenen Hazal olacak. Hazal’ın ne kadar huysuz olduğunu bilmesek nasıl da dağıldı yavrucak diyeceğiz az daha; o kadar üzgün yani. Ama Hazal ya bu, “Ağlama duvarın gitti dimeee, işte böyle yıkarlar adamı,” diye suratına bir çemkiresim gelmedi değil. Neyse bu konuda yorumum haftaya kalsın neticede 52. bölümde bu konuda daha rahat konuşabilirim.
Biz birazcık Ozan’a bakalım; Ozan bu ölüme ne tepki verir şimdilik bilemiyoruz ancak hiç üzülmeyecek kadar duygusuz olabileceğini tahmin etmiyorum. En azından babasının, kardeşinin üzüntüsünü paylaşabilir diye düşünüyorum. Bir de Zeynep’i var paşamızın. Ne olur, artık mutlu olsun bu çocuk; valla çok güzel gülüyor, hep mutlu olsun zira onun serseriliğinden artık yıldık yetheerrr (isyaaaann ). Ne de güzel koruyor, sahipleniyor Zeynep’i tüm dedikodulardan. Valla kadına şiddete karşı olduğu halde mahalledeki o kadına kafa göz dalıverecek diye ödüm koptu. He ya, size ne, kime ne? Sonuçta oğlan sevmiş beğenmiş, yaşı birazcık büyük olabilir, evlenmiş, ayrılmış, çocuğu da var, olmasaydı olurdu ama gönül işte ferman dinlemedi. Ozan’ınki de.
Cansu ile Deniz hiç ayrılmamalı kesinlikle diyorum. “Keriman o ne, yakıyorsun yine ortalığı,” demeden de geçemem zira yine bizi güldürmeyi başardı. Bir istek daha benden: Lütfen Rahmi canısım da kendisine sevgili bulmadan bu diziyi bitirmeyin ya Deniz’in annesi olsun ya da Keriman. Hatta direkt Keriman ve Rahmi olmalı. Bu ikili çok hoşuma gidiyor izlerken; bir gidip geliyorum bir bakmışım yine büyük dramların içindeyim…