Okuması izlemesinden daha heyecanlı!
1.jpg)
Bellamy, Buz Ulusu’nun ölenlerinden aldığı kıyafetlerle Clarke’ın peşine düşüyor. İzlerken duramaz ki o, gider, dediğim anda yapıyor bunu üstelik bir kez olsun şaşırtmıyor beni. Clarke, kendini yakalayan adamı yaraladığı için etrafa bırakılan kan izleri işini kolaylaştırıyor elbette.
Bellamy’i gördüğü an Clarke’ın gözlerinde oluşan parıltının tek bir tanımı var, ev. Bellamy onun için ev demek, kurtuluş demek. Tam kurtardım dediği anda kendini yerde buluyor Bellamy, Clarke’ı kaçıran adamı da üzerinde.
İki bölümdür ilk kez Clarke kalkanını indiriyor, uzun zaman sonra yüzünde bir duygu beliriyor, korku. “Ne istersen yaparım,” diyor, Bellamy’yi öldürmek üzere olan adama.
Geçen hafta sorsanız Bellarke olmazsa yıkılmam derdim ama Clarke’ın gözlerindeki o korkudan, zırhından vazgeçişinden sonra Bellarke isterse on ikinci sezonun sonunda olsun ama son olsun, ne diyor yabancı fanlar ‘endgame’.
Clarke, sürüklenerek götürüldüğünde peşine düşen Bellamy, Kane ve diğerleriyle karşılaşıyor. Hala peşinden gitmeye niyetli, hala gözü kara.
-Buraya Sezen’den Ben hala deliyim, hala sevdalı gelecek.-
1.png)
Clarke iki bölüm sonunda kuleye -biz kule olduğunu sonradan görüyoruz- çıkartıldığında, karşısındaki Lexa diye bağırdım, ki öyle de oldu.
Lexa son attığı kazıktan sonra Buz Ulusu’nun hükümdarı olmuş, yanına da Kane’lere yardım için gelen sağ kolunu almış bir de geçmiş Clarke’a “Sana ihtiyacım var,” diyor. Bizim kız da ondan aşağı kalmaz liderlik konusunda, bol miktarda tükürükle cevap veriyor. Ardından da bağırıyor, “Ölüm komutanını mı istiyordun, onu aldın, seni öldüreceğim!” diye.
Böyle durumlarda nefret-aşk tarafına vurulurum ama Clarke için her şeyden önce halkı gelir ve son baktığımda Lexa tarafından yarı yolda bırakılmıştı.
.jpg)
Lexa, ‘savaş yaklaşıyor’ dedi, ben hiç bitmiyor ki, diye devam ettim. Kaç ulus varsa birleşin Işık Şehri’ne yerleşin ya hu onu da ben mi söyleyeyim?
Jaha, bak buraya, karıştı burası.
Gelecek bölümden beklentilerim;
Bu da gelecek bölümün fragmanı.
