Zeliş’in sonunda nesini sevdiğini anlattığı Yaman meğersem süper biriymiş. Samimiymiş, insanlarla oynamazmış, akıllıymış. Sahiden akıllıymış yani. En azından annesinden İtalya’da aldığı öğütler bir işine yaramış, Zeliş’i sevdiğinin farkına varmış. Dahası Mustafa’nın da onu sevdiğinin farkına varmış. Onunla nasıl mücadele edeceğine dair planlar da yapmış. İkisinin de yıllardır avladıkları küçük balıklardansa büyük balığı yakalamak, Zeliş’le birlikte olabilmek için epey kafa patlatmış.
Mustafa da tam tersine dönmüş, sinmiş adeta. Yaman’a gözdağı vermeye çalışıyor eyvallah, Zeliş’e aşkını anlatmak için de çalışıyor; tamam da Zeliş’i komple kaybetmekten korkuyor her zaman. O yüzden her patlamasının ardından pişman oluyor, doğruları söylemesine rağmen. Zeliş de her zaman ona geri dönüyor, doğruları söylediğini kabul ediyor. Buraya kadar sıkıntı yok ama komple kaybetme korkusu, Zeliş’in Mustafa’yı yakın arkadaş hatta kanka olarak kabul etmesine neden oldu en sonunda. Bakın bir tane daha bağlaç olan de bulduk mu. Zeliş’e bitişik yazılamayacak Yaman gibi, Mustafa’ya bitişik yazılamayacak da bir kankalık durumu var çevremizde.