ASİMETRİ
Normal estetik kodları bize simetrinin güzel olduğunu hatırlatır sıklıkla. En basit mimari yapılar, evimizde kullandığımız eşyalar, yolları aşındıran araçlar aynı simetri kaygısıyla tasarlanır, hatta partner seçerken bile, hayatına dokunacağımız insanın burnunun suratının tam ortasında olmasına dikkat ederiz.
Televizyon da simetrinin estetiğiyle beslenir, simetrinin rahatlatıcı aşinalığı seyircinin uzaklaşıp kaçmasını önler. Her bölüm girer gelişir ve sonuçlanır, en nihayetinde bu simetri sezonun tamamına yayıldığında eli yüzü düzgün, sivri tarafları düzeltilmiş bir iş izleriz esas olarak. Lost’u hatırlayın; bir karakterin ada hayatıyla ilgili çatışma kurulur, flashback’lerle o çatışmanın paralel kurgusu yapılır, çatışma büyük puzzle’a eklenirken karakter büyütülür, minör düzeyde de bölüm içinde sorun halledilir. Bunu tekrarladıkça da izleyiciye “gel gel” yapar, “bildiğin şeyler var işte”, insan aklı daha önce keyif aldığı ve içselleştirdiği şeyleri arar ister istemez, denge de tam bunun için gerekli.
The Walking Dead’in çekiciliği garip bir şekilde, bu bölüm özelinde, asimetrisinden kaynaklanıyor. Yakın zamanda topluma aşılanan dişlerinin arası açık modellerin çekiciliği mefhumunu hatırlayın ya da Hollywood’un kurgu konusunda modernleştikçe filmlerin daha da asimetrikleşmesini. Asimetri yavaş yavaş kabul edilebilir bi estetik anlayışına dönüşüyor. İşin garibi TWD bunu çok da farkında olmadan yapıyor sanırım. Çünkü sezonun en eğlenceli bölümü belki de en TWD olmayan bölümüydü. Asimetrinin dengesizliğine ve bu dengesizliğin erdemine tam da buradan başlamak gerekiyor belki.
TWD’nin sezon yapısı bu asimetriye yol açıyor istemeden de olsa, sezonun ortasında verilen yaklaşık 3 aylık uzunca ara hem aradan önceki hem aradan sonraki bölümde gol atmak zorunda bırakıyor yapımcıları. Dolayısıyla işin giriş kısmını genelde sezon sonuna gelişmesini de sezon ortasında yapmak durumunda kalıyor dizi.
Sadece yapısal değil, bölümün kendisinde de garipsenecek şeyler oldu. İki sezondur alışık olduğumuz epik hareketleri sergilemekten çok tembel hayvan gibi etrafta dolaşan Daryl sonunda o hallerine geri döndü örneğin. Daryl’ı özel bir karakter kılan Red Kit umursamazlığını Terminatör ölümcüllüğüyle birleştirmesiydi, bir anda, o haline dönmesiyle ilgili hiçbir sinyal vermezken, bazukalı bir yok ediciye dönüştü. Hayır, şikayetçi değilim; dizi, tavanına Daryl bir aksiyon adamına dönüştüğünde ulaşıyor ama The Walking Dead’den alışmadığımız bir hız bu.