Ta ki Ezgi arabayı kenara çekip ağlamak için keçiler gibi dağ tepe gezene kadar. Ezgi kendini dağlara vurunca kızlar da onu rahatlaması için biraz yalnız bıraktılar. Defne de markete gidince Yeşim yalnız kaldı ve fırsattan istifade Çınar’ın onu arayıp aramadığını öğrenmek için telefonunu açtı. Yalın’ın telefonuna giden konum bilgisi ile Aras’lar Çınar’a çaktırmadan kızları aramaya koyuldu.

Defne su almak için girdiği marketten çıkarken Yalın’a yakalandı. Tatlı tatlı atışırlarken Çınar’ı fark eden Defne, Yalın’ı kenara çekiverdi bunu yaparken de Yalın’ın üzerine düşüverdi. Büyük beceri dağ gibi adamı sağa sola sürüklemek… Abisi gidene kadar da Yalın Aras ve baklavalarının keyfini sürdü tabii.

Çınar markette biraz oyalanıp geri döndü ve esas çiftimiz ona yakalanmadan atlattılar bu olayı da. Yalın’ın aklında Yeşim’in –ona söylediği şekilde- anlaşmada yaptığı hatadan dolayı moralinin bozuk olması vardı bir de. Onun moralini düzeltmesi gerektiğini o yüzden peşlerinde olduğunu söyledi ve içindeki pelüş ayıcığı gösterdi Defne’ye. Yalanının da Yeşim’in ağlamasını duyar duymaz ayağa fırlaması sonucu olduğunu hatırlayınca pelte halini aldı Defne.

Yalın, Defne’nin kafa dinlemeleri gerektiği konusunda yaptığı tatlı konuşma sonucu onları kendi dağ evine göndermeyi teklif etti. Kuzular bir ormana kaçacaksa en azından bilindik bir orman olsun dedi Çınar’ın kızlar için yaptığı benzetmeye gönderme yaparak.

Defne sabah kızlara duygularını itiraf etmenin ve Yalın’ın içindeki pelüş ayıyı fark etmenin rehavetine kapılarak farkında olmadan Yalın’a “beyaz atlı kalas” deyince ve kendince küçük bir itiraf seansı yaşamış oldu. Yalın’ın aklında ise Çınar’dan kaçarken yakınlaştıkları sırada neden Defne’yi öpmediğinin sorgusu var.

Deniz de Ezgi’yi kayalıklarda ağlarken görüyor aynı zamanda. Nedenini merak etse de onu bu halde görünce o da üzülüyor Ezgi gibi. Kendi arabalarının yanına döndüklerinde ise Yalın Deniz’e durumu kısaca anlatıp Çınar’a Defne’den öğrendiği konferans merkezini söylüyor. Birlik olup bir plan yapıldı ve söz verildi ya, Yalın sözünde durmak istiyor bu sefer. Öncekilerde çok kırdı Defne’yi ve kabullenemediği aşkı göğsünden taşarken onu bir daha kırmayı göze alamıyor.

Konferansın yapıldığı otele gittiklerinde ise tekinsiz Tekin’i görüyor Çınar. Ezgi’yi aldattığı zaman alamadığı hıncını almak için eline geçen fırsatı kaçırmıyor elbette. Deniz ve Yalın da durumu Çınar’dan öğrenince Allah yarattı demeden girişiyorlar Tekin’e. Çınar bir yumrukla Yalın’a paslıyor Tekin’i, Yalın da Deniz’e ve bir kafa ile golü atıp uzaklaşıyorlar otelden. Şirkete döndüklerinde ise Çınar’a olan biteni anlatıyor Yalın. Kızları bulduğunu ama kafa dinlemeleri için kendi dağ evine gönderdiğini söylüyor. Bunu duyan Çınar yine köpürüyor yine Karadeniz gibi. Yalın ikna etmeye çalışıyor ama bir kere durulsa da dağ evindeki kameradan kızları “bir grup erkekle” görünce zapt edilemiyor.

Kızlar ise durumdan bihaber, kafa dağıtmaya çalışıyorlar. Yemekte yine Defne’nin üzerine oynuyorlar biraz. Defne’de Ezgi’den intikamını Deniz ile flörtleşmelerini ve onun stalkerını anlatarak alıyor.

Ateş başında toplanmış arkadaş grubu ve gitar ikilisinin eksiği var o akşam. Dağ evinde olmalarından dolayı kumsalsız devam ediyor şarkı muhabbeti. Yeşim’lerin çocukluk arkadaşı olan Barış, kuzeni Ercüment ve Barış’ın müzik grubu kafa dinlemeye geldikleri yerde onunla karşılaşınca akşam dahil oluyorlar bu seansa.

Onlar şarkılarını bitirirken mahşerin üç öküzü geliyor dağ evine ve ortalık oracıkta karışıveriyor. Ortamdan kaçmaya çalışan Ercüment’in peşine Yalın takılıyor bu boşluğu fırsat bilen Çınar Barış’a daha çok yükleniyor.