Her şeyin göründüğü gibi olmadığını, Hannah abur cubur masasından topladığı bilumum şeker, cips ve çikolatayı evde Adam’ın önüne döktüğünde anlarız. (Bu arada aynı gün Adam’ın da gittiği oyunculuk seçmesi, “kameraya gülümse” diyen kadına kafası bozulduğu için kötü geçmiştir. Daha doğrusu geçmememiştir). Hannah şekerleri “Şahane değil mi, hepsi bedava,” diye heyecanla gösterdiğinde Adam’ın cevabı kadife perdeyi yavaş yavaş üzerimize kapatır. “Hayır, bedava değil hepsi kimyasal, yapay tuz ve güvercin iskeletinden.” Yapay tuzların içinde “yüzünü sevmiyorum” diye size berbat davranan Kevin adlı iş arkadaşınız olduğu kadar, en az sizin kadar benzer yollardan ve başarılardan geçmiş ama bir noktada “ruhunu satmış” ve “yazar yazar” olmaktan vazgeçmiş meslektaşlarınız da var. Kafanızı suyun altına sokmak isteyecek, patronunuzla “10 sene sonra burada olmak istemiyorum,” diye bir konuşma yapacak kadar “bırakmış”, soluksuz kalmış örneklerle etrafınız dolu üstüne üstlük. Sizdeki bütün potansiyeli görmesine rağmen patronunuzun cevabı, “Senin yerinde olmak isteyen binlerce kişi var,” olunca bu da işin kimyasal bileşeni oluyor. Güvercin kemiklerini de erken kalkmaya, kalabalık metroya binmeye, az maaşa sigortasız çalışmaya, dişiniz ağrıdığında bir doktora gidememeye sayın.
ADAM'IN SEÇMESİ
Şu ana kadar Hannah’yla iyi anlaştığı görülen ve bana renkli kareli gömleğiyle Mad Men’deki Ted Chaough’u hatırlatan Joe, bağımsız bir yazarlık kariyerinin mümkün olduğunu bir telefonla hatırlatır Hannah’ya. Hannah eve gelir, soluk almadan, kendine söz verdiği gibi, her gün disiplinli bir şekilde yapacağı ve sadece kendi yazılarını yazacağı üç saatlik çalışma maratonuna başlamaya niyetlenir. Ve Adam çağrıldığı seçmeyi anlatırken Hannah elinde Mac’iyle uyuyakalır. Tam da bu yüzden hepimizin bize “gül denince güleceğimiz” bir hayata değil, “birilerinin yazdığı duygusal replikleri yoğun duygularla okumayı sevdiğimiz”, oyuncu ajansının başındaki kadına “Oyunculuk bu değil,” deyip gideceğimiz bir sabaha uyanmaya ihtiyacımız var. İyi geceler, iyi şanslar. Erken yatmak lazım, yarın sabah iş var.
Not: Real Housewives ve Ken Burns belgeselini ilişkilerinde birleştiren, George Soros ırkçılık ve sömürgeleşme hakkında epey farklı bilgi düzeylerinde gezinen Marnie ve Ray’e yer kalmadı. Merakla ve heyecanla Ray’in Real Housewives’ı Marnie’nin de Burns belgeselleri izlediği günleri bekliyoruz.