Suna- Eşref kucaklaşması Seyfi-Nazlı kucaklaşmasına karşı; eriyenler Seyfi ve Suna.
Basri Nazlı’nın ağzını kestane yaktığı için neredeyse kucağına alıp hastaneye götürecek. İkinci defa yedi imkansız aşk darbesini bile bile, Nazlı’nın mavi gözlerinde kaybolmayı seçti, yanmak yaşamamaktan daha kolay.
“Abla biz yedik; senin yemekler olunca dayanamıyoruz,” derken Reşat ve Fevzi zihinlerinde bir kez daha o sofraya oturuyorlar sanki. Fevzi’nin gözlerinin içi gülüyor; onca mutsuzluğun sonucunda bu kadar mutlu olabileceğini hayal bile edemezdi. Mahallenin en sefil evinde yaşıyor olabilir ama en merhametli, sevgi dolu, en gerçek evi artık orası.
Dedektif Murat sen çok yaşa e mi, hem olayları çözdün hem de Nazlı’nın annesine ne kadar benzediğini anlamasını sağladın. Daha yumuşak bakıyorlar artık birbirlerine. Nazlı’nın kendi değişiminin bu kadar farkında olmasına ve kendisiyle barışık olmasına çok hayranım
Suna dangalaklığı, üzerinden bir kamyon geçmesi eksik kalmış Gülümser’e “Her şey yolunda mı?” diye sormak?