Bir markanın başına gelebilecek en kötü şeylerden biri! Birçok kişi markamızı doğru telaffuz edemiyor. Hem de birçok markaya göre çok daha az karmaşık bir ismimiz olmasına rağmen; sadece F ve X, yani ikisini de İngilizce okuduğumuzda Ef ve Ex. Ef-Ex. Her zaman şöyle sıralayasım geliyor: Ey, Bi, Si, Di, İ, Ef! Burada çok sorun yaşamıyoruz ama o X yok mu? Ex-Vay-Zet. Bir türlü çıkmıyor, nedense Türkler yarısını İngilizce yarısını Türkçe "efix" diye okumaya meyilliler. Türk alfabesinde yer alan F'yi Ef diye okuyoruz ama alfabemizde olmayan X'e yani Ex'e gelince hemen Türkçe karşılığı olan İx çıkıyor. Tıpkı Mp3 gibi bir bahtsızlığımız var, o M hep ingilizce okunur, gerisi Türkçe gelir, em-pe-üç. Yarama bastınız... :)

FX izleyicisi yabancı dizi tutkunu tabii ki ama öyle her türlü yabancı diziyi izlemiyor, FX'ten de beklemiyor. Bence kanalın konumlandırmasını çok iyi oturttuk. FX'i her zaman daha fazla “supernatural” diziler seven, drama da olsa komedi de olsa uçlarda yaşanan hikayeleri izlemeyi seven, sıradışı konulardan hoşlanan kişiler izliyor. Kanal %60 oranlarında da olsa biraz daha erkek izleyiciye yakın bir kanal ama onun hayatındaki kadını hiçbir zaman dışarıda bırakmıyoruz, en çok TV izlenen akşam saatlerinde sevgilileri, eşleri, kız kardeşleri ile birlikte izleyebilecekleri diziler yayınlamaya özen gösteriyoruz. Ana hedef kitlemiz 25-35 yaş aralığında ama bir alt bir üst yaş grubunda da güzel bir dağılımımız var. 

​​Çalışan bir bireye göre iyi bir TV izleyicisi olduğumu söyleyebilirim. Ama kesinlikle çok iyi bir yabancı dizi kanalı izleyicisiyim. Evde olduğum vakitlerde yapmayı en ama en çok sevdiğim şey TV karşısına geçip yabancı dizi veya show'ları izlemek. Çok "multi-tasking" biriyim, aynı anda küçüklü büyüklü birçok ekran ile iç içeyim, evde çalışacaksam da haber okuyacaksam da sosyal medyada dolaşacaksam da yemek yiyeceksem de aynı anda hep bir şeyler izlerim. Bir şeyler izlerken de ilgili araştırmalar yapmaya bayılırım. Bu kişi daha önce nerelerde oynuyordu? Imdb puanı ne? Başka hangi diziler bu yapımcının elinden çıkmış? vb. sürekli araştırırım. 

Favori dizim; The Walking Dead. Bir hafta gerçekten zor bekliyorum. Onun dışında aynı anda takip ettiğim o kadar çok dizi var ki; American Horror Story'lere bayılıyorum. Falling Skies, Tyrant, Under the Dome, The Strain... Da Vinci's Demons'ın yeni sezonu biraz ertelenmiş onu bekliyorum şu an. Ama en merakla beklediğim dizi N. Shayamalan'ın Wayward Pines'ı, gerçekten heyecan verici, o yüzden FX'te yayınlanacağı için çok mutluyum. The Good Wife'ı izlememiştim ama izlemek istiyordum, FX ilk bölümünden itibaren maratonlar halinde yayınladığı için tam DVD keyfi tadında art arda birkaç bölüm izlemeye bayılıyorum. Grey's Anatomy maratonlarına da bayılırım. Ayrıca; Homeland, New Girl, CSI'lar... Ve yeni favorilerim; Empire ve The Affair!

Beni FX'e çeken faktörlerin başında güncel olması geliyor. Amerika'da olup bitenleri yakından takip ettiğim için merak ettiğim ve sosyal medyada konuşulduğunu gördüğüm bir diziyi bir an önce izlemek istiyorum. FX'te diziler Amerika yayını ile aynı anda, 1 gün sonra ya da birkaç gün sonra yayınlanıyor. Dolayısıyla hem beklemiyor hem de “spoiler” almaktan kurtuluyorum. Bir de diziler çok iyi, ne diyebilirim ki? 20th Century FOX ve CBS gibi en çok ve en iyi içerikleri üreten 2 dev içerik sağlayıcısının tüm dizileri sadece bizim kanallarımızda yayınlanabiliyor. Bunların yanına bir de HBO'dan, Disney'den, Warner Bros'tan diziler koydunuz mu, yabancı dizi izleyenleri cezbetmeyecek bir kanal çıkarabilmeniz mümkün değil. Kendi yapımlarımız da cabası. The Walking Dead, Da Vinci's Demons, Wayward Pines ve de yakında ortalığı birbirine katacak Outcast bizim kendi Fox International Channel yapımlarımız. Başka hiçbir kanalın böyle bir gücü yok. Ayrıca yayın akışı çok başarılı, maratonları çok başarılı. Ekstra içerik toplamaya bayılan biri olarak hiçbir yerde görülmemiş sahne arkası görüntülerini, kesilmiş özel görüntüleri, oyuncularla röportajları izlemeyi gerçekten çok seviyorum. Bir de interaktif bir kanal, benim gibi multi-tasking birini her an ikinci-ekran uygulamaları, oyunlar, sosyal medya entegrasyonu, yarışmalar, anketler vs ile besliyor. Çalışanlardan biri olmasaydım, set ziyaretleri, oyuncularla tanışma fırsatı, dizide yer alma fırsatı ve tüm o sürpriz hediyeleri kazanmak isterdim. Bir ayağı Hollywood'da olan tek grup biziz, bu da elimizi çok güçlendiriyor. 

​​​Amacımız FX'i tüm TV platformlarından tüm yabancı dizi severlerle buluşturmak. Şu an D-Smart, Teledünya ve Tivibu platformları üzerinden yayındayız. Daha fazla yayılabilmek için çalışmalarımız devam ediyor. Kanallarımız 125 ülkede​ hep paralı platformlarda yer alıyor. Çünkü burada çok büyük bir yatırım söz konusu, bu dizilerin yayın haklarını almak, kimsenin kaçırmaması için bolca tekrar haklarını da almak, bunları lokalize etmek, HD kalite ile ulaştırmak, tekrar izle, dilediğin yerde dilediğin zaman izle haklarını almak, vb. gerçekten milyonlarca dolarlık çok büyük maliyetler. Yüzlerce insanın emeği de cabası. Bu kanallar, ulusal kanallar gibi reyting ile ölçülen kanallar da olmadığından reklam gelirleri kıyasla çok küçük kalıyor. Zaten bu yüzden tüm dünya korsan ile savaşıyor çünkü çok büyük bir emek hırsızlığı söz konusu. 

Ne yazık ki ulusal kanallarımızda olduğu gibi bir reyting bilgisi alamıyoruz tematik kanallar için. Yani kanallarımızı kaç kişi izliyor, o an o dizi ne kadar kişiye ulaşıyor gibi bir bilgi alamıyoruz. Pazar araştırmalarına bakıyoruz, basın yansımalarını, izleyici maillerini, websitesi hareketlerimizi takip ediyoruz ama en önemli veriyi sosyal medya hesaplarımızdan topluyoruz diyebiliriz. Sosyal medyadan bizi takip eden, bizimle etkileşimde olan yaklaşık 1.7 milyon kişi var. Reklamverenler ve medya ajansları planlama yaparken TGI datasını dikkate alıyorlar, TGI’ın son verilerine göre Türkiye’de dizi izliyorum diyen kişilerin %37’si yabancı dizi izliyor. Yabancı dizi izleyen kitle; yabancı dil bilme, takip edebilme, bu içeriğe ulaşabilme gibi veriler göz önünde bulundurulduğunda daha üst bir segmentte yer aldığında 1/3’ün üzerinde bir rakam aslında oldukça yüksek. TV platformları üzerinden yabancı dizi kanallarına ulaşan, yani bu premium içeriğe ulaşmak için aylık ekstra ücret ödeyen yaklaşık 4 milyon hane yani yaklaşık 18 milyon kişi var. Bu rakam da oldukça yüksek. Şunu biliyoruz, Türkiye’de Pay TV kullanan yani evinde bir TV platformuna üyeliği olan kişiler en çok spor ile birlikte yabancı dizi/fim kanalları için üyelik satın alıyorlar.

Öncelikli olarak FX ve onunla birlikte kardeş kanalları FOXLIFE ve FOXCRIME dizi meraklılarına sevdikleri yabancı dizilerin büyük bir çoğunluğunu izleyebilme şansını vaat ediyor. Komik gelebilir kulağa, ancak bahsettiğiniz yasal olmayan yolları saymazsak yabancı dizi meraklılarının bu içerikleri izleyebilecekleri tek yer biz ve bizim gibi TV kanalları ve bu kanallara ait online mecralar. Ne yazık ki Türkiye’de ve dünyada birçok dizi meraklısı beğendikleri bir diziyi torentten veya yayın haklarının sahibi olan kanala ait olmayan bir web sitesinden, uygulamadan vb izlemelerinin yasal olmadığının farkında değil. Korsan artık o kadar yayıldı ki torentlerin yanı sıra birçok yabancı dizi ve film yayınlayan site var, çalışanlarının ismini açıklıyorlar, bazı reklamverenler bütçe yatırıyorlar. Böylelikle yasal bir site olmadığını anlamak güç olabiliyor ama belirttiğim gibi Türkiye yayın haklarına sahip TV kanallarının veya bulundukları TV platformlarının online mecraları hariç hiçbir site legal değil aslında.

www.fxtv.com.tr, www.foxlife.com.tr, www.foxcrime.com.tr. Buralarda gördüğünüz diziler başka hiçbir yerde yayınlanamaz anlamına geliyor. Tabii ki belirttiğim gibi bir de bulundukları platformlara ait servislerden izlenebiliyorlar. Yani The Walking Dead, Homeland, Glee, New Girl, vb yayın hakları bizde olan dizileri yasal olarak izlemenin tek şansı FOXLIFE, FX ve FOXCRIME’a bir platform üzerinden abone olmaktan geçiyor. Ancak yakında FOXPlay uygulamasını yürürlüğe sokuyoruz. Bu uygulama sayesinde tam bölümleri ve tüm sezonları webten, mobilden, TV’nizden hatta yakın gelecekte PlayStation’ınızdan dahi izleyebileceksiniz. Yüzlerce saat içerik HD kalitede bu platformda yer alacak ve yabancı dizileri, bu dizilere ait hiçbir yerde bulamayacağınız ekstra içerikler ile birlikte dilediğiniz zaman dilediğiniz yerde izleyebileceksiniz.  

The Walking Dead en bariz örneğimiz. Bir gişe filminin sahip olması gereken tüm özelliklere sahip. Aksiyon, heyecan, zombilere karşı hayatta kalma mücadelesi derken aslında çok güçlü bir drama seyrediyorsunuz, insanı temeline alan bir drama seyrediyorsunuz ve her bölümün bunu destekleyici çok iyi bir senaryosu ve her şeyden önemlisi çok başarılı diyalogları var. Görsel efektler inanılmaz, makyaj inanılmaz, kesinlikle sinema standartlarında, hatta üzerinde. American Horror Story de aynı şekilde tabii. Oscar ödüllü oyuncular, olağanüstü bir “casting” başarısı... Oyunculuk gerçekten dizi standartlarının çok üzerinde. Her sezon kendi içerisinde bir mini seri olduğu için gerçekten kendinizi her seferinde bir sinema filminin parçalarını izler gibi hissediyorsunuz. Sinemadaki korku filmlerinin standartlarına bakarsak gerçekten çok üst sıralarda yer alıyor. Cinsellik ve şiddet de var ancak bunu kesinlikle ucuz bir biçimde göstermiyor, göstermek için göstermiyor her şey Ryan Murphy dehasının son derece zekici örülmüş hikâyelerinin gerekli ve başarıyla çekilmiş birer parçaları. Makyajlar, kostümler, görsel efektler ve müzik, her şey sinema standartlarının üzerinde. Penny Dreadful’a da tam da aynı nedenlerden ötürü sinemasal diyebiliriz. Doğrusu, dünya devi stüdyoların ellerinden çıkan yüksek bütçeli dizilerin hepsi artık birbiriyle sinemasal dizi boyutunda yarışıyor bence, bu yüzden artık çok fazla örnek sayabiliyoruz. Geçtiğimiz yılın ardından bu yıl da stüdyoların yeni sezon özel gösterimlerinden ve toplantılarından çıkan kanı artık sinema yönetmenleri, yapımcıları ve oyuncuları ile çalışmanın popüler olduğu. Dizilerimizi; Steven Spielberg (Falling Skies, Under the Dome, Terra Nova, Extant, ...), M. Night Shyamalan (Wayward Pines), Guillermo del Toro (The Strain), Sam Mendes (Penny Dreadful) gibi sinemanın dahi isimleri yönetiyor. Sinemanın çok güçlü isimleri artık TV ekranında boy gösteriyor. American Horror Story: Jessica Lange (2 Oscar ödüllü), Angela Basset (Oscar adayı), Kathy Bates (Oscar ödüllü), Wayward Pines: Matt Dillon (Oscar adayı), Melissa Leo (Oscar ödüllü), Julliette Lewis (Oscar adayı), Terrence Howard (Oscar Ödüllü)... Hatta bir de Empire’da oynuyor şu an kendisi. Homeland’de Claire Danes (4 Altın Küre Ödüllü), Extant’ta Halle Berry (Oscar Ödüllü), Ray Donovon’da Liev Schreiber ve Jon Voight (Oscar Ödüllü), Madam Secretary’de Tea Leoni, Elementary’de Lucy Liu, Penny Dreadful’da Eva Green, Josh Hartnett, House of Lies’da Don Cheadle (Oscar adayı),... Say say bitmez, televizyon bol ödüllü Hollywood film yıldızları ile doldu adeta, ki bu da oyunculuğu üst seviyeye taşıdığından hepimize daha büyük bir keyif veriyor.

Aslında böyle uygulamalarımız oluyor, hem burada özel gösterimler yapıyoruz hem de Avrupa veya Amerika’daki özel gösterimlere, ön gösterimlere, set etkinliklerine davetli yollayabiliyoruz. Sadece basını değil izleyicilerimizi de gönderebiliyoruz bazı etkinliklere. Hatta The Walking Dead için hayranlarımızdan bir kişiyi sete göndermekle kalmayıp ona dizide bir zombi olarak yer alma şansı da verdik. Yapımcı ve oyunculardan oluşan jürinin önünde bizi temsil etti ve 2. oldu. Japonya’dan biri 1. olmuştu. Veya burada 24: Live Another Day için hayranlara tüm dünya ile aynı anda özel gösterim yaptık. Davetliler ile birlikte Amerika’ya canlı bağlandık, oyuncu ve yapımcıların dizi öncesi sohbetine eşlik etmekle kalmayıp aramızdan bazı şanslı hayranlar Kiefer Sutherland’e soru sorma şansını elde ettiler. Sırada bekleyen başka gösterimlerimiz, etkinliklerimiz ve part