Gelmiş geçmiş en sıkıcı Survivor sezonlarından birisini izlediğimizi düşünüyorum. Hani All-Star nerede? Survivor 2016 nerede?

Bundaki en büyük payın Acun Ilıcalı’nın yanlış tercihleri olduğu apaçık ortada. All-Star ile gazını aldıktan sonra bu yarışmacılar pek sıkıcı geliyor insanlara haliyle. Özellikle gönüllüler takımının uzun süre gıybet yapmadan ilerleyişi, aksiyonun sürekli ünlüler takımında olması ve gönüllüler adasında sadece Semih Öztürk gibi bir karakterin varlığı izlenir kıldı her şeyi.

Hilmicem’in karşısına çıkacak bir karakter yoktu mesela! Turabi süperdi. Hasan sakardı falan ama güçlüydü. Bozok bile yaşına göre iyiydi. Kıbrıs Sembolü aldığını biliyoruz. Ama bu sezon her şey tam anlamıyla bir senaryo havasında ilerliyor. Serkay’a bakan güçlü, kuvvetli sanır ama pek iş yok kendisinde. Efecan’ın da sağı solu belli olmuyor. İbrahim açlıktan olsa gerek son haftalarda sürünüyor. Damla’nın Nagihan karşısında şansı %10 ve bu yüzden de efkâra bağlamış durumda.

Evet, hemen Damla’nın efkarından bahsedelim. Gerçi bu Damla’ya has bir şey değil. Adadaki bütün yarışmacıların yapabileceği bir durum ancak kurgucunun hatası sağ olsun (Acaba hata mı?) Damla’nın sigara içerken ekrana gelmesi izleyicinin gözünden kaçmadı ve Acun Ilıcalı, Damla nezdinde diğer yarışmacıların da bu şekilde davranışlarından dolayı uyarıldığını söyleyerek, kızcağıza özür diletti. Böylece olay kapanmış oldu.

Zaten yarışmacıların parlayan dişlerini daha ilk haftadan Yattara’nın ağaç dalından, Afrika’ya özgü yöntemlerle temizlemesine bağladığımız için adada olabildiğince vahşi hayat koşullarının sağlandığını biliyoruz. Damla’nın sigara içmesi aslına bakarsanız sorun değil. Burada sorun olan Acun Ilıcalı’nın yarışma formunda “Sigara içiyor musunuz?” sorusunu boş yere soruyor olması. Hadi ünlüler takımı özel kişilerden oluşuyor –genel olarak- ama gönüllüler takımında o kadar başvuru içerisinde hem Nagihan’la yarışacak hem de sigara içmeyecek başka biri olamaz mıydı? Gerçi Damla iyi bir yarışmacı ama onun da ruh hali dibe çökmeye başladı.

Acun Ilıcalı bu sıradışı olayı (sıradışı olan kısmı ekrana yansımasıdır aslında) bir özürle geçiştirdi ama “Orada sigara bulan başka neler bulmaz ki?” sorusunu da akıllara düşürdü.

Şimdilik bu mevzu böyle kapanır. Çok da uzamaz ancak NBA Yarı-Finali ödül oyununda sakatlanan ve iki gün doktor kontrolünde hastanede duran Atakan’ın durup dururken “Sen dokunulmazsın, elenmeyeceksin ama oy kullanabilirsin” moduna alınmasına anlam vermek mümkün değil. Şimdi sorsak, “Yarışma benim, istediğimi yaparım” tavrı da bambaşka bir rezalet.

Eee geçen sene iki ay ayağı kırık yatan Anıl’a neden uygulanmadı bu? Ya da Damla’nın ayağı sakatlandığında onun için neden söylenmedi? Şimdiye kadar hangi sakat yarışmacı için böyle bir uygulama yapıldı merak ediyoruz. (Yapıldı mı yoksa?) Atakan’ın sakatlığı da oyunun bir parçası değil midir? Seda ve Serkan bu yüzden elenmedi mi? Saçmalık ötesi, garip bir kural değişikliği ya da uydurması. Buradan Atakan’a karşı bir garezim olduğu çıkarımı yapılmasın. Zaten o oyunda oynasa büyük ihtimalle oyun ünlülerin olacaktı. En azından mısır oyununda dokunulmazlık sembolünü alırdı. Fakat bu garip kural bizi başka şeyler düşündürtmeye itiyor.

Zaten Ada Konseyi’nde Atakan’ın dışarıdan bilgi almışçasına –hastanede yatarken mesela- Semih’in üzerine oynaması inanılır gibi değil. Yaşanılan bunca şeyi fark etmemek için kör olmak gerek. Biz yine izleriz. Gerçi bu aralar pek bakasım gelmiyor. O kadar sıkıcı ilerliyor ki. Acun Ilıcalı aksiyon olsun diye Atakan ve Semih’i kavga ettirerek reyting peşinde. Tabi Survivor’da kavga hiçbir zaman kazanç sağlamaz! Bu durum aksine Semih’in işine yarayacaktır. Zaten en az üç hafta kadın yarışmacı elenmeyecek. Bunu da sadece iki kişi kalmasından ve Kıbrıs Sembol oyunu oynanacağı için söylüyorum. Bu hafta gitme adayları haliyle Yattara, Efecan ve İbrahimdir. Ben bu üçlüden birinin eleneceğini düşünüyorum.

Aslında çok fazla söze gerek yok. Senaryo belli, replikler belli arada hatalar var gibi ama her şey tıkırında. Biz izleyici için de geriye sadece ‘sinir harbi’ kalıyor.