O Ses Türkiye’de Murat Boz, Hadise, Ebru Gündeş ve Gökhan-Hakan Özoğuz’dan oluşan jüri, takım oluşturma aşamasında. Önceki programlarda olduğu gibi bu sezonda da yarışmacılar Acun Ilıcalı ve jüriyle ile birlikteyken rahat ve kolay iletişim kuruyor.
O Ses Türkiye’de yaş ayrımı yok. Her yaştan insan yarışmaya katılabilir. Programda arabesk, pop, rock müziğin tüm temsilcilerine yer var. Yarışmacılar, ünlü ve sevilen sanatçılardan oluşan jüriden yana çok şanslı. Çünkü jüri üyeleri daha çok koçluk özellikleri ile dikkat çekiyor. Diğer yarışmalardaki yargılayıcı tavır yerine, burada yarışmacılar kendilerinin başarısı ve gelişimi için çalışan koçlarla birlikte finale yürüyor.
Bu sene şarkı seçiminin çok zayıf olduğunu görüyorum. Keşke birisi içeri Göze mi geldik? diye girse, ardından da orkestra girse. Orkestradan önce bağırarak söyleyerek girseler orayı yıkarlar çünkü. Ya da en ummadık yerden Manisa’dan mesela bir Elvis şarkısıyla katılsalar, aslan gibi söyleseler, hepimiz şaşırsak, ne güzel olur.
Yarışmacıların neredeyse üçte biri müzik öğretmeni. Ama ne yazık ki çoğu yavaş kalıyor. Perişanlık, başka bir şey değil. Bazıları neden şarkı söylüyor belli değil. Bununla birlikte jüri her zaman teşvik edici, güler yüzlü ve hep olumlu. Örneğin ben izlerken daha bir kere bile istersen biraz ara ver, buralarda çok dolaşma ortalıkta dediklerini görmedim. Abinin düğününde söylersin, iki kuzeninin sünnetinde inşallah ya da 22 sene sonra hazırlan gel! demiyorlar. Hepsi çok tatlı, çok nazikler.